Vatandaşın alım gücü kalmadı ki enflasyon olsun

Vatandaşın alım gücü kalmadı ki enflasyon olsun

Eski Refah Partisi lideri Erbakan`ın Başbakanlığı döneminde uygulamaya koyduğu ve 28 Şubat`la sona eren havuz modeliyle ilgili Prof. Dr. Osman Altuğ`dan ilginç açıklamalar: Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık `ın Haber 7 tv `de sunduğu İş Dünyası programının bu haftaki konuğu ünlü ekonomi profesörlerinden Osman Altuğ idi. Yaptığı açıklamalarla gündem oluşturan Altuğ , İş Dünyası programında bu kez bir döneme ışık tuttu. Necmettin Erbakan `ın Başbakanlığı döneminde uygulamaya konulan `Havuz Modeli`ne ilişkin Prof Altuğ `dan ilginç açıklamalar geldi. Altuğ fikri kendilerinin ancak ismi Erbakan `ın bulduğu modelle ekonomiye kazandırdıklarını ve 28 Şubat `ın gelmesinde bu modelin rolünü anlattı. İşte Altuğ `un anlattıkları: Turgut Özal `dan milletvekili teklifi geldi. Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu ve ben üç arkadaştık. Bizim bir hedefimiz vardı. Siyaseti finanse edecek yeni bir model bulmak istedik. Adnan kardeşim çok erken gitti. Recep kardeşim ile de bütün Türkiye `yi dolaştık. Çok güzel anılarımız oldu. Her ilde bin kişi bulup siyasetin finansmanını halka yaptırmayı düşünmekti. Siyaset finansmanını halk tarafından yapılmadığı sürece politikacı olmak istemedik. Herkes eşit yüz lira verirse 83 bin kişi kendi verdiği yüz bin liranın hesabını soracaktı ve siyaset de vatandaşa hesap vermek zorunda kalacaktı. Bunun için büyük ilgi de gördük daha sonraları birçok parti bize teklifte bulundu ancak hiçbirini kabul etmedik. Bugün artık kişileri partileri değil modeli değiştirmesi gerekir. Bir fabrika değişik değişik renk ve tadda çikolata üretir vatandaş değişik çikolata tercihi yapar ancak sonuçta kazanan çikolata fabrikası olur. Siyaseti de ben `Osman Hoca ` olarak bilindim öyle de kalmak istiyorum. 28 Şubat darbesi için diğer darbelerden daha fazla zarar verdi sorusuna ise, Biz o dönemde havuz sistemini getirdik. Parasalcı ekonomiye baş kaldırdık. Güç dengelerinde sorunlar yaşandı. Sayın Başbakan Erbakan davet etti. Beni Başbakanlık Başdanışmanı olarak görev talebi oldu. Ben kişiye değil T.C. Başbakanı Başdanışmanlığı olarak göreve başladım. Birçok şeyi değiştirmeyi hedeflemiştik. Biz bir havuz hesabı yaptık. Devletin tüm kurumları ellerindeki paralarını başka bankalara yüzde 5`le yatırıyor o bankalardan da yüzde 130 faizle borç alıyordu. Bunu görünce bir havuz kuralım dedik. Bu havuz kelimesi de bana ait değil Sayın Erbakan `a aittir. Bizim getirdiğimiz kamunun tek hesabıdır. Kendisi bunun adını halk anlamaz buna havuz hesabı diyelim dedik ve böyle bir oluşum başlattık. Biz havuzda parası olanlara yüzde 50 faiz verdik. Böylelikle yüzde 80 biz fazla kazanacaktık. Türkiyede tüm çalışanlara o tarihlere kadar görülmeyen oranda zam yapıldı ve memur yaptığı alışveriş ile piyasaya büyük rahatlama getirdi. Parasalcı ekonomiye başkaldırıda para mı halk mı bu yapılan parasalcı ekonominin darbesimidir yoksa askeri bir darbemidir bunun sorgulanması gerekir. Bunu şu anda açıklamak istemiyorum. Ancak parasalcı ekonomi olaya ağırlığını koymuştur.