22 Temmuz 2017 Cumartesi

Kurulan şirket sayısı azaldı, kapanan şirket sayısı arttı

Kurulan şirket sayısı haziranda, bir önceki aya göre yüzde 3,35 azalarak 5 bin 952 oldu. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı yüzde 28,28 artışla bin 16 oldu

Kurulan şirket sayısı haziranda, bir önceki aya göre yüzde 3,35 azalarak 5 bin 952 oldu. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı yüzde 28,28 artışla bin 16 olarak kayıtlara geçti.
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), haziran ayına ilişkin kurulan-kapanan şirket istatistiklerini açıkladı.
 
Buna göre, haziranda kurulan şirket sayısı, bir önceki aya göre yüzde 3,35 azalarak 6 bin 158den 5 bin 952ye geriledi. Bu dönemde kapanan şirket sayısı ise yüzde 28,28 arttı ve bin 16 oldu. Mayısta kapanan şirket sayısı 792 idi.
 
Kurulan şirket sayısı haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,49, kapanan şirket sayısı yüzde 29,26 artış gösterdi. 
 
Kurulan şirket sayısı ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,31 azalarak 36 bin 299, kapanan şirket sayısı yüzde 11,03 artarak 5 bin 898 oldu. 

19 Temmuz 2017 Çarşamba

Düşük ücret ağır çalışma ve ölüm

Temmuz ayının ilk iki haftasında 94 işçi öldü. Emeği gasp eden taşeronluk ölümlere neden oluyor…

ANKARA BÜROSU
 
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin, Temmuz ayının ilk iki haftası ile ilgili paylaştığı veriler ülkemizde iş kazalarının geldiğini korkunç boyutu gözler önüne serdi. İSİG’e göre Temmuz ayının ilk 14 gününde en az 94 işçi çalışırken yaşanan kazalar sonucu hayatlarını kaybetti.
 

TAŞERON, EMEĞİ GASP ETTİĞİ GİBİ, ÖLÜME DE SEBEBİYET VERİYOR
 

Çalışma hayatında yaşanan mağduriyet ve haksızlıkların nedeninin başında taşeron sistemi geliyor. Emeğin karşılığının alınmadığı sistem olan taşeronluk, emek dışında işçi hayatına kast ediyor. Veriler göz önüne alındığında iş kazalarında hayatlarını kaybeden işçilerin büyük çoğunluğunun taşeron işçi olması da bu durumu ortaya koyuyor.
 

RESMİ TATİLDE DE İŞÇİ HAYATINI KAYBEDİYOR
 

İş kazalarında göze çarpan bir diğer korkunç veri ise resmi tatil günlerinde neredeyse diğer günlere oranla daha fazla yaşanıyor olması. Düşük ücretler nedeni ile yaşamlarını geçindirmeye çalışan işçiler resmi tatillerde de mesai ücreti almadan çalışmaya zorlanıyor. Çoğu işyerinde zaten alınmayan tedbirler, resmi tatil nedeni ile hiçbir yetkilinin olmaması sonucu işçiler kazaların insafına bırakılıyor.

Millî Gazete 

Simit Sarayı'na Suudi ortak geldi

Yabancı fonllarla yaptığı ortaklık görüşmeleri ile sık sık gündeme gelen Simit Sarayı, Suudi Arabistan merkezli perakende şirketi olan Fawaz Alhokair Grup ile yüzde 10 ortaklık için anlaşmaya vardı. Böylece Simit Sarayı'nın yüzde 10'luk hissesi Suudi şirkete geçmiş oldu

İki şirket tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, Fawaz Alhokair Grubun Simit Sarayı'nın yüzde 10 hissesini alarak stratejik işbirliği anlaşması imzaladığı duyuruldu. Açıklamaya göre Fawaz Alhokair Grup Başkan Yardımcısı ve grubun perakende lideri Dr. Abdul Majeed Alhokair, Simit Sarayı’nın yönetim kurulu üyesi olarak atanacak.
 
Fawaz Alhokair, Suudi Arabistan, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde faaliyet gösteriyor. Fawaz Alhokair Grubu, 2014 yılında Simit Sarayı ile master franchise sözleşmesi imzalamış; ardından bugüne kadar Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yaklaşık 50 Simit Sarayı mağazası açmıştı.
 
Fawaz Alhokair Grubu önümüzdeki 4 yıl içinde 250’den fazla mağaza açarak toplamda 300’den fazla Simit Sarayı mağazasına ulaşmayı planlıyor.

ngiltere'deki son mağazayı Başbakan Binali Yıldırım açmıştı

 
Simit Sarayı son dönemde İngiltere’de de hızlı bir büyüme içine girmişti. Turistlerin ve halkın en çok tercih ettiği, canlılığıyla şehrin görülmeye değer en prestijli caddelerinden biri olan ve Londra’nın 100 yılı aşkın zamandır neon ışıklarıyla aydınlatılan en önemli kavşağında yer alan Piccadilly Circus’da açılan Simit Sarayı’nın son şubesi Başbakan Binali Yıldırım tarafından açılmıştı.
 
Bu yıl sadece İngiltere’de 7 mağaza açmayı hedefleyen şirketin 250’si Türkiye’de 400 şubesi bulunuyor. 2016’da 100 milyon dolar ihracat gerçekleştiren şirketin 2017 hedefi ise 200 milyon dolar. Simit Sarayı, 2001 krizinin hemen ardından Haluk Okutur, Abdullah Kavukçu ve Mehmet Tarakçı tarafından kuruldu.

17 Temmuz 2017 Pazartesi

3.3 milyon işsiz!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre 463 bin kişi artarak, 3 milyon 287 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde işsizlik oranı 1.2 puan yükselerek yüzde 10.5 oldu.

İşsizlik oranı, Nisan’da bir önceki aya göre ise 1.2 puan geriledi. Söz konusu oran, Mart’ta yüzde 11.7 seviyesinde bulunuyordu. Nisan’da tarım dışı işsizlik, 1.4 puanlık artışla yüzde 12.4 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 3.8 puanlık artışla yüzde 19.8’e ulaştı. İşsizlik, 15-64 yaş grubunda ise 1.2 puanlık artışla yüzde 10.7 olarak gerçekleşti.
 

TARIM VE SANAYİNİN PAYI AZALDI

İstihdam edilenlerin sayısı, Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre 519 bin kişi artarak 28 milyon 157 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 47.2 oldu. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 32 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 550 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 18.9’u tarım, yüzde 19.1’i sanayi, yüzde 7.8’i inşaat, yüzde 54.3’ü ise hizmetler sektöründe yer aldı. Nisan’da geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.5 puan, sanayi sektörünün payı 0.4 puan azalırken, inşaat sektörünün payı 0.3 puan, hizmet sektörünün payı 0.7 puan arttı.
 

İŞGÜCÜNE KATILMA DA KAYITDIŞI DA YÜKSELDİ

İşgücü, Nisan’da 2016’nın aynı dönemine göre 982 bin kişi artarak 31 milyon 444 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.7 puan artarak yüzde 52.7 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre, erkeklerde işgücüne katılma oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 72.3, kadınlarda ise 0.8 puanlık artışla yüzde 33.4’ü buldu. Nisan’da herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı da geçen yılın aynı dönemine göre 0.4 puan artarak yüzde 33.9 oldu. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise geçen yılın aynı dönemine göre 0.6 puanlık artışla yüzde 22.5’e yükseldi.

10 Temmuz 2017 Pazartesi

Milli sismik gemisi MTA Oruç Reis hizmete girdi

Türkiye'nin uluslararası standartlardaki milli sismik gemisi MTA Oruç Reis, Karadeniz'de petrol ve doğalgaz aramak üzere yola çıktı.

Akdeniz'de sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin ardından Karadeniz'i tarayacak MTA Oruç Reis gemisi de dün itibarıyla denize açıldı.
Tuzla'da bir tersanede inşa edilen ve yerlilik oranı yüzde 90'ı aşan gemi, 400 milyon liraya mal oldu.
 
Boyu 86, genişliği 22 metre olan gemi, yakıt ve su depolarıyla erzak depoları tam dolu şekilde göreve çıktığında 35 gün boyunca denizde kalabiliyor. Ekonomik ömrü 30 yıl olan gemide, 28'i araştırmacı, 27'si gemi adamı olmak üzere 55 personel görev yapıyor. Gemide değişik açılarda aktif 35 kamera bulunuyor.
Açık denizlerde iki ve üç boyutlu derin sismik arama yapabilecek kapasitede sevk ve manevra sistemlerine sahip olan MTA Oruç Reis gemisiyle petrol ve doğalgaz araması yapılacak. Bunun yanı sıra geminin sağladığı verilerle, karada deniz altındaki devamlılıkların izlenmesi kapsamında kıta sahanlığı gibi stratejik öneme sahip bilimsel araştırmaların yapılması amaçlanıyor.
 
MTA Oruç Reis gemisi ile deniz tabanından itibaren 15 bin metre derinlikteki jeolojik yapıların görüntülenmesi, uzaktan kumandalı su altı aracı (ROV) ile de bin 500 metre derinliğindeki deniz tabanının izlenmesi, deniz suyundan ve tabanından numune alınarak ölçüm ve analizlerin anında yapılabilmesi mümkün olacak.
 
Deprem ve tsunami araştırmaları da yapılacak
 
Geminin sağladığı bu imkanlarla, deprem, tsunami araştırmaları, liman, platform gibi deniz yapılarıyla deniz altı kablo ve boru hatları yer seçimi, periyodik kontroller ve deniz kirliliği araştırmalarının da gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
MTA Oruç Reis gemisi, bilimsel ekipman bakımından Barbaros Hayrettin Paşa'dan farklı olarak, jeolojik örnekleme, hidrografi ve oşinografi ile uzaktan kumandalı su altı aracını bünyesinde bulunduruyor. Barbaros Hayrettin Paşa gemisinde olduğu gibi MTA Oruç Reis gemisinde de helikopter pisti yer alıyor.
 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, konuya ilişkin olarak daha önce yaptığı açıklamada, denizlerdeki arama faaliyetlerinin agresif bir şekilde yapılacağını belirtmiş, "Tarihimizde ilk defa bu yıl yeni alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle her yıl Karadeniz'de 2, Akdeniz'de 2 olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj faaliyetlerinde bulunacağız. İnşallah, bu yıl içinde kendi gemimizi alarak artık Akdeniz ve Karadeniz'de sondajlarımıza başlayacağız. Buna bağlı olarak tahminim odur ki üçüncü çeyrek sonu veya dördüncü çeyrek gibi inşallah bu yıl bitmeden Akdeniz'de ilk kuyumuzu kazacağız." ifadelerini kullanmıştı.
 
Bu arada, Savunma Sanayii Müsteşarlığının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Milli Sismik Araştırma Gemimiz MTA Oruç Reis görevine başladı. Vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun" ifadesini yer verildi.
 
Milli Sismik Araştırma Gemimiz MTA Oruç Reis görevine başladı. Vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun. 

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Ev alıp satmaya yeni düzenleme geliyor

Gayrimenkulde yeni dönem başlıyor. Fiyat belirlemede rayiç yerine standart bedel geliyor. Evini internette satan çift koldan takip edilecek

Hükümet, gayrimenkul sektörü ve internetten kiralama, satışlara ilişkin iki önemli adım atıyor. Alım-satımda ortaya çıkan abartılı fiyatlara yeni düzenlemeler geliyor, değerleme sorunu ise çözüme kavuşuyor. Sabah’tan Hazal Ateş’in haberine göre belediyelerdeki rayiç bedel yerine güncel verilerin yer aldığı arsa-konut değerleri sisteme girilerek her ilçe, ilin 
 
konut değerleri uluslararası kriterlere göre yeniden belirlenecek. Elektronik ortamda gayrimenkul alım, satım, kiralama işlemlerine de çifte denetim geliyor. Maliye yaklaşık 200 kişilik ekiple sektördeki alım-satımlarını takip edecek. İnternetten konut satan siteler resen vergi mükellefi yapılacak.
 

KENTSEL RANTLAR MASADA

 
Ekonomi yönetimi, gayrimenkulde "istisna ve muafiyetler", kentsel rantların vergilendirilmesi, imar mevzuatını masaya yatırdı. Maliye, son beş yılda ev, arsa, dükkân alıp satanların beyanlarını özel bir yazılım sistemiyle takibe aldı. Doğru beyan vermeyenler de uyarılıyor. Gayrimenkul alım-satım, kiralama işi yapan sitelerin vergi kaygı olup olmadığına bakılacak. Kaydı bulunmayanlar resen mükellef yapılacak.
 

RESMİ BELGELERE BAKILACAK

 
Maliye, bankadan kullanılan konut kredisiyle resmi satış bedellerini karşılaştırıyor. Karşılaştırmada bir uyumsuzluk ve satış bedelinde düşük beyan tespit ederse alım-satımın muhatapları izaha davet ediliyor. Daha az tapu harcı ödemek için konutun değerini düşük gösteren alıcı ile daha az vergi ödemek için değeri düşük gösteren satıcıya ceza kesiliyor. Tahakkuk eden vergiler ve izahat zammını zamanında öderse, söz konusu vergi zararının da yüzde 20'sini ödüyor.
 

İNTERNET SATIŞINA SIKI TAKİP

 
Maliye Bakanı Naci Ağbal, elektronik ortamdaki alım, satım, kiralamadaki yoğunluğa dikkat çekerek, "Evini satmak isteyen farklı sitelere ilan veriyor. Yeni birimimiz bunları izleyecek. Örneğin internetten bir konut kiralanıyor. Kiracı parayı o siteye yapıyor, site de ev sahibine ödüyor. Bu durumda hem konutun hem de sitenin sahibinin beyanda bulunması gerekiyor. Vergi dairesinde kaydı olmayan internet sitelerini mükellef yapacağız" diye konuştu.
 

RESEN MÜKELLEF OLACAKLAR

 
Naci Ağbal, bakanlığın "resen mükellefiyeti tesis etme" yetkisi bulunduğunu anımsatarak, "Bir mükellef, ticaret yaptığı halde, vergi dairesine gelip, normal mükellefiyet tesis ettirmemişse, Maliye Bakanlığı bunu tespit altına alıp, raporlaştırabilir. Vatandaşın talebi olmasa bile resen mükellefiyet tesis edilebilir. Böyle bir durumda, kişiye her vermediği beyanname için ceza kesme, ödemediği her vergi için vergi takdir etme hakkımız var" dedi.

Kaynak: Gazete Vatan 


4 Temmuz 2017 Salı

İnternetin karanlık yüzü: Deep Web

İnternetin karanlık yüzü: Deep Web

İnternet üzerinde yapılan suçlar ve bunları yapan suçlular hemen tespit edilip polise teslim ediyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. En azından bildiğimiz internetin dışında var olan Deep Web'de böyle bir durum yok. Peki nedir bu Deep Web?

Emma Watson ve Amanda Seyfried’in fotoğrafları internete sızdı. Peki siz bu fotoğrafları gördünüz mü? Ünlülerin yakın zamanda yaşadığı fotoğraf skandalının ikincisiyle yayınlanan fotoğrafların Deep Web adlı bir yerde olduğu söyleniyor. Peki nedir bu Deep Web? Orası, suçlular tarafından uyuşturucu, silah, seks, aklınıza gelebilecek her şeyi alıp satmak için kullanılan gizli bir dünya. Deep Web denilen internetin karanlık yüzü gerçekten korkutucu ve midenizin kaldırması çok zor. İsteyenin rahatlıkla girebildiği internetin korkutucu tarafıyla ilgili 5 tane gerçeği inceleyeceğiz.

5) DEEP WEB VE DARK WEB ARASINDA FARKLILIKLAR VAR

Ürettikleri ve paylaştıkları materyaller kesinlikle korkutucu. Öncelikle bir şeyleri açıklığa kavuşturalım. Ne zaman birisi “Deep Web” dese, akıllara hemen kafa kesmeler, çocuk pornosu ve kiralık katiller geliyor. Bütün bu korkunç şeyler Deep Web'de bulunuyor, ama Deep Web'in daha derinlerinde sadece üye şifreleriyle girilebilecek şifreli bir bölüm olan Dark Web de bulunuyor. Deep Web'e gelince, orada, ihbarcılar için gizli internet siteleri gibi potansiyel olarak ilgin şeyler var. Ama, Deep Web'de genel olarak kişisel bloglar, dini tartışma forumları ve illegal radyo istasyonları bulunuyor

4) İLLEGAL FAALİYETLERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Dediğimiz gibi, Deep Web'in içerisinde bazı karanlık ve rahatsız edici bölümler yok değil. Ama ulu orta ‘kiralık katil’ yazmıyorlar tabi ki, onun yerine ‘ıslak iş’ ve ‘tasfiye’ gibi kodlar kullanıyorlar. İnternette bulabileceğiniz şeylerin içinde yasadışı silahlar ve bomba, sahte pasaportlar, hatta kiralık katiller bile var. Ama bunların gerçekçiliği konusunda tartışmalar da yol değil. Bazı sitelerin sahte olduğu biliniyor. Sitelerde çok fahiş fiyatlara istediğiniz kişiyi öldüreceğini söyleyen suikastçiler, kiralık katiller var. Bir de fazlasıyla uyuşturucu. Kapatılmadan önce Silk Road isimli bir site bu işi yapıyordu.

3) TOR BİRKAÇ DEVLET KURUMU TARAFINDAN DESTEKLENİYOR

Peki, Google'da bulamıyorsanız, nasıl gireceksiniz bu internetin saklanmış kısmına? Tor indirmeniz yeterli. Bu bedava anonim yazılım Soğan Yönlendiricisi olarak da biliniyor. Bu yazılım kullanıcının IP'sini efektif bir şekilde maskeliyor ve takibini imkansız kılarak, tam bir anonimlik garantisi veriyor. Bu yönlendiricinin aktif destekçileri arasında Amerikan National Science Foundation ve ABD Dışişleri Bakanlığı bulunuyor. Çünkü Tor'un kuruluş amacı bir dijital çağ enigma makinesi şeklinde ABD'nin internet üzerindeki istihbaratını korumaktı. Yani, Tor kullanırken düzene karşı gelme korkusu yaşamayın, çünkü bunu yaratan düzen kendisi.

2) REDDİT, DARK WEB İLETİŞİMİ İÇİN KULLANILIYOR

Reddit, internet kullanıcılarının girdiği bir internet sözlüğü. Reddit'te aklınıza gelebilecek her şey alay konusu olabilir. Ne yazık ki, sitenin içindeki ‘alt reddit başlıkları' adı verilen yerlerde, satıcı ve alıcılar, uyuşturucu satışıyla ilgili haberlerini, düşüncelerini ve hatta yakın zamanda yapılan bir alışverişle ilgili yorumlarını paylaşıyorlar. Daha da ileri giderek, kişiler, aralarında malın bırakılacağı güvenli alanları ve polisten nasıl kaçılacağını kararlaştırıyorlar.

1) DEEP WEB KOCAMAN

Tahminlere göre arama motorlarıyla ulaşılan internet toplamın sadece yüzde 5 ila 10'u. Bu da demek oluyor ki Deep Web internetin %90’ınını içeriyor. Gizli olan veritabanlarından dolayı kesin bir tahmin yürütmek imkansız ve numaralar kesin veya güncel değil. Ama bazılarına göre Deep Web, 7.5 perabyte veriyle, erişilebilen internetten 500 kat daha büyük. Bu tahminlerin 2001'e ait olması ise işin ne kadar ilerlemiş olabileceğini gözler önüne seriyor.

3 Temmuz 2017 Pazartesi

DEEP WEB TÜRK GENÇLİĞİ DEEP WEB İLE ZEHİRLENİRLENİYOR MU?

Deepweb' in ne olduğunu bilineler vardı elbet bilmeyenler bu bölümde açıklamasını yapıcağım bilenler  ise direk ikinci paragraftan devam edebilir.
Deepweb normal tarayıcılar ile özel ayarlar yapmadan asla giremeyeceğimiz kendine has Tor Browser tarayıcısı olan internetin bilinmeyen derin karanlık yüzüdür. İnternette her türlü illegal iş deepweb üzerinden döner.Deepweb üzerinden uyuşturucu satın alabilir yasadışı silah satın alınabilir kiralık katil tutabilir burda belirtmek istemediğim düzeyde videolar izlenebilir eğer  bilgisayardan iyi anlıyorsanız gizli belgelere ulaşabilir aklınıza gelen her türlü pis işi yapabilirsiniz.
TorBrowser yüksek güvenlikli bir tarayıcıdır ve deepweb katman katmandır deepweb üzerinden girebileceğiniz katman sayısı güvenliğinizin kalitesine göre artar .
Devletler dahi pis işlerinde deepwebi kullanmaktadır, deepweb  bitcoin adında bir para birimine sahiptir uyuşturucu vs bu para birimi ile satın alınır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mağlesef pek fazla açıklayıcı olamayacağım  aşşağıda yazdıklarım konusunda bana güveniniz. (mevzu illegal)

Edit:(Bu bahsettiğim gençler arasında üniversitelilerde var)

Ülkemize mağlesef gençler deepweb ten uyuşturucu siparişi vermekte ve  batılılar tarafından zehirlenmektedir.
Ülkemizde uyuşturucunun yasal olmamasından dolayı gençler genellikle internetten toplu uyuşturucu satın alımı yapıp aldıkları uyuşturucuları yol geçmez kervan geçmez yerlerde festival adı altında toplu uyuşturucu kullanımı yapmaktadır.
Bu gençler kendilerine ezberletildiği gibi uyuşturucu kullanımını özgürlük olarak görürler ve devlet uyuşturucuyu engellediği için devleti genellikle sevmezler.
Kendilerine eberletildiği üzere  uyuşturucunun uyuşturucu olduğuna bile inanmazlar şiddetle red ederler.
Bu gençler kendilerine ezberletildiği üzere askerliğe ve savaşa da karşıdırlar inatla dünya barışını savunurlar.
(ohh düşmanlarımız cephede bedavadan 1 asker eksilttiler).
Kendi inandıklarını başkalarına inandırmaya çalışmazlar ama inandıkları konusunda inanılmaz inatçıdırlar tahminimce bu düşünceler aşı teorisinde olduğu gibi aşılanmıştır ve kırması artık güçtür.
Daha 4. boyut kanıtlanmamışken 5. boyutun varlığına inanlar vardır.

TUSAŞ 44 yaşında

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, TUSAŞ’ın kurulmasına Necmettin Erbakan’ın öncülük ettiğini belirterek rahmet dileklerini iletti.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, şirketin 44’üncü kuruluş yıldönümüne ilişkin, “TUSAŞ, bugün yüzde 100 milli sermayesiyle uluslararası platformlarda kendi ürettiği ürünlerini sergilemenin, dünyanın en büyük havacılık firmalarıyla yaptığı işbirlikleriyle de ülke ihracatına katkı sağlamanın gururunu yaşıyor. Türk havacılık sektörünün yükselmesine katkı sağlayacak TUSAŞ, uzun yıllar boyunca nice projelere imza atacak” ifadelerini kullandı. Şirketten yapılan açıklamada, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla 44 yıl önce kurulan TUSAŞ’ın, Türkiye’nin en prestijli projelerini yürütmenin gururunu yaşadığı belirtildi.
 

KÜRESEL MARKA OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYORUZ
 

TUSAŞ’ın 2005 yılında tamamen milli sermayeli bir şirket haline geldiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Şirket, yeni ürünleri ve artan teknolojik yetkinlikleriyle güçlenerek büyümeye ve milletimizin göğsünü kabartmaya devam ediyor. TUSAŞ, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bugün itibarıyla 23’e ulaşan sayısıyla ülke savunmasına hizmet eden, üstün yetenekleriyle harekat sahasında kendisini ispat etmiş olan ‘T129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri’, 2018 yılında TSK envanterinde yer alması planlanan ve ilk atış gösterimini Nisan 2017’de gerçekleştiren ‘HÜRKUŞ-C Hafif Taarruz Uçağı’, ‘ANKA İnsansız Hava Aracı Sistemi Silah Entegrasyonu’nun yanı sıra teknolojik yönden bağımsız bir hava gücü olma yolunda çok önemli bir adım olarak değerlendirilen ve tasarım çalışmaları hızla ilerletilen Milli Muharip Uçak ve T625 Genel Maksat Helikopteri projeleriyle küresel bir marka olma yolunda hızla ilerliyor.”
 

Aynı başarıyı uzay alanında elde etmek için birikim ve altyapılar edinildi


Son 10 yılda geliştirdiği özgün ürünlerle havacılık alanında dünyada söz sahibi olan şirketin, aynı başarıyı uzay alanında elde etmek için de önemli birikim ve altyapılar edindiği belirtilen açıklamada, TUSAŞ’ın GÖKTÜRK-1/2/3 ve TÜRKSAT 6A projeleri kazanımlarına ilave olarak, USET Merkezi yatırımı ile uzay sistemleri montaj, entegrasyon ve test hizmetleri sağlayan uluslararası bir oyuncu haline geldiğinin altı çizildi.
 

“SAVUNMA VE HAVACILIK SANAYİSİ İHRACAT ŞAMPİYONU”
 

Açıklamada, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yapılan değerlendirmelerde 2011’den bu yana “savunma ve havacılık sanayisi ihracat şampiyonu” unvanını elinde bulunduran TUSAŞ’ın bu yıl ayrıca “TİM İlk 1000 İhracatçı Listesi”nde de ilk 20’de yer aldığına dikkat çekilerek, “Bir platform üreticisi ve entegratör olarak yılda 1 milyar dolarlık ve 10 yıl içinde öngörülen 10 milyar dolarlık cirosuyla TUSAŞ, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracata ulaşma hedefinde önemli rol oynayacak.” değerlendirmelerine yer verildi. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil de, kuruluş yıl dönümüne ilişkin, “1970’li yıllarda başlayan ‘Kendi uçağını kendin yap’ uyanışıyla birlikte, 1974 yılında ülkemizin havacılık alanında kabiliyet kazanması için, bu topraklarda gökyüzüne uzanan bir umut olarak yeşertilen TUSAŞ, bugün yüzde 100 milli sermayesiyle uluslararası platformlarda kendi ürettiği ürünlerini sergilemenin, dünyanın en büyük havacılık firmaları ile yaptığı iş birlikleriyle de ülke ihracatına katkı sağlamanın gururunu yaşıyor. Türk havacılığının yükselmesine katkı sağlayacak TUSAŞ, uzun yıllar boyunca nice projelere imza atacak.” ifadelerini kullandı.
 

Strateji; yine borcu borçla ödemek!

3 ayda 32 milyar lira iç borçlanma yapacak

Hazine Müsteşarlığı, Temmuz-Eylül 2017 dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisini açıkladı. Buna göre, Hazine, söz konusu dönemde 24.2 milyar liralık iç borç servisine karşılık, 32.1 milyar liralık iç borçlanma gerçekleştirecek. Hazine Müsteşarlığının Temmuz-Eylül 2017 dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisine göre, Temmuz’da 11.2 milyar liralık iç borç servisine karşılık 15.1 milyarlık, Ağustos’ta 6 milyarlık iç borç servisine karşılık 7.9 milyar liralık, Eylül’de ise 7 milyar liralık iç borç servisine karşılık 9.1 milyar liralık iç borçlanma yapılması öngörülüyor. Temmuz’daki iç borçlanmanın 12.6 milyar lirası piyasadan, 2.6 milyarı kamuya satışlardan, Ağustos’taki iç borçlanmanın 4.9 milyarı piyasadan, 1.9 milyarı kira sertifikasından, 1.2 milyarı kamuya satışlardan; Eylül’deki iç borçlanmanın ise 7.3 milyar lirası piyasadan, 1.8 milyar lirası ise kamuya satışlardan oluşacak. Hazine, söz konusu dönemde dış borçlanmaya gitmeyecek. Bu dönemde 14 ihale ve 1 doğrudan satış gerçekleştirilecek.
 

3 AYDA 40.6 MİLYAR LİRA ÖDENECEK

 
Temmuz’da 20.8 milyar lira, Ağustos’ta 7.9 milyar, Eylül’de 11.9 milyar olmak üzere söz konusu dönemde toplam 40.6 milyar liralık ödeme yapılacak. Bu ödemenin 16.5 milyar lirası dış borç servisinden oluşacak. Öte yandan, Temmuz’da 5.7 milyar lira, Eylül’de ise 2.8 milyar lira nakit bazlı faiz dışı denge, özelleştirme gelirleri, 2B satış gelirleri, TMSF’den sağlanan gelirler, devirli-garantili borç geri dönüşleri, kasa banka değişimi ve kur farkı kalemlerini içeren finansman geliri hedefleniyor.

Tüketicinin 'elektrik açma-kapama bedel' zaferi

Yeni taşındığı eve gelen elektrik faturasındaki "açma-kapama bedeline" itiraz eden tüketiciyi mahkeme haklı buldu.

Yeni taşındığı eve gelen ilk elektrik faturasında yer alan "açma-kapama bedeline" itiraz eden tüketicinin 2 yıllık hukuk mücadelesi zaferle sonuçlandı.
 
Kayseri 2. Tüketici Mahkemesinin verdiği emsal karara göre, elektriği borcundan dolayı kapatılmamasına rağmen elektrik faturalarında yer alan "açma-kapama bedeli" ile karşılaşan tüketiciler, geriye dönük 10 yıl içinde ödedikleri bu bedeli geri alabilecek.
 
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, elektrik faturasındaki kalemler arasında, Türkiye'deki 21 elektrik dağıtımı şirketince haksız şekilde alınan "açma kapama bedeli"nin de olduğunu ifade etti.
 
Bu bedelin iptali için örnek bir karara imza atıldığını aktaran Şahin, şunları kaydetti:
 
"Bu haksız kazançtan kastımız elektrik borcunu ödemeyip, faturayı yatıramayanların karşılaştığı bedel değil. Önceki kiracı borcunu ödeyip, elektriği kapatıyor. Yeni kiracı geldiğinde bu kişiden 'açma -kapama bedeli' alınıyor. 2 yıl önce bize gelen bir tüketicimiz yeni taşındığı evine gelen ilk elektrik faturasında 'açma-kapama bedeli' adı altında faturasında 24 liralık bir bedel bulunduğunu ve buna itiraz etmek istediğini söyledi. Tüketicinin talebi üzerine elektrik şirketine gittik ve derdimizi anlattık. Tüketicinin bir borcu söz konusu değildi. Şirket bize 'bu bedeli hep alıyoruz.' cevabını verdi. Bunun üzerine hakem heyetine başvurduk. Hakem heyeti de itirazımızı reddetti. Bu kararı temyiz ettik ve tüketici mahkemesine başvurduk. İki yılın sonunda mahkeme bunun yasal olmadığına, hukuksuz bir tahsilat olduğuna karar verdi. Ancak elektrik kullanılırsa ve tüketici borcunu ödemez de elektriği kesilirse bu paranın alınabileceğine karar verdi. Mahkeme bu hukuksuzluğu tescil etti. Tüketici bu ödemiş olduğu bedeli yasal faiziyle geri alacak. Ayrıca yapılan masraflar da elektrik kurumunca ödenecek."
 
"Geriye dönük 10 yıl için başvurulabilir"
Şahin, bu emsal karardan sonra borcu olmamasına ve elektriği kesilmemesine rağmen "açma-kapama bedeli" ödeyen tüketicilerin hakem heyetlerine başvurabileceğini belirtti.
 
Tüketicinin dikkatinin ve itirazının yaklaşık 80 milyonu etkilediğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
 
"Bu karardan sonra tüketici geriye dönük 10 yıl için hakem heyetine başvurarak ödediği bu bedeli geri alabilir. Bundan tapulu ev alıp elektrik aboneliğine başvuran ancak 'açma-kapama bedeli' ile karşılaşanlar ile yeni bir eve taşınanlar yararlanabilir. Ayrıca daha önceki kiracının borcu yeni aboneyi bağlamaz. Yeni abone depozitosunu öder, abone olur. Öte yandan 'açma-kapama bedeli' değişiyor. Kimi yerde 20 lira kimi yerde 50 lira. Her dağıtım şirketi kendi kafasına göre bir ücret talep ediyor. Duyarlı tüketicimiz sayesinde haksız bir kazancın önüne geçildi. Bu sorunu yaşayan herkes bu tüketici sayesinde bu bedeli ödemekten kurtulacaktır. Bizler genelde faturalarda detaya bakmıyoruz, toplam borca bakıp ödüyoruz. Halbuki ciddi yanlışlar yapılıyor. Evimize en fazla beş fatura geliyor, bunlara birer dakika baksak beş dakika sürer. Bazen bu detaylara bakmadığımız için gereksiz bedeller ödüyoruz. Karşılaştığımız bir haksızlık varsa buna itiraz edersek hakkımızı alırız."

Türkiye’nin en büyüğü yine TÜPRAŞ oldu

Türkiye’nin en büyük 500 şirketini belirleyen Fortune 500 listesi açıklandı. Türkiye 2017 sıralamasında TÜPRAŞ 34,8 milyar lira net satış geliriyle listenin ilk sırasında yer aldı. Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) 32,9 milyar lira net satışla ikinci, OMV Petrol Ofisi ise 30,7 milyar lira satış geliriyle üçüncü sırada yer aldı.

Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ), Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin belirlendiği Fortune 500'de, 34,8 milyar liralık net satış geliriyle birinci oldu.
 
Finansal kurumlar ve holding şirketleri dışındaki tüm sektörleri kapsayan Fortune 500 Türkiye araştırmasının sonuçları Fortune Türkiye yetkililerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda açıklandı.
 
Türkiye'de imalat, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerini kapsayan Fortune 500 Türkiye çalışması, son dokuz yılda olduğu gibi, bu yıl da CRIF ve kardeş kuruluşu Dun & Bradstreet Türkiye ile birlikte hazırlandı.
 
Sonuçlara ilişkin bilgi veren Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros, TÜPRAŞ'ın 34,8 milyar liralık net satış geliri ile listenin ilk sırasında yer aldığını duyurdu. Toros, TÜPRAŞ'ın hemen arkasından Enerji Piyasaları İşletme AŞ'nin (EPİAŞ) 32,9 milyar liralık net satışla ikinci, OMV Petrol Ofisi'nin de 30,7 milyar lira satış geliri ile üçüncü sırada yer aldığını söyledi.
 

FORTUNE 500'DE İHRACATIN HIZI YAVAŞLADI

 
Sonuçlara göre, geçen yıl listenin ilk sırasında bulunan BOTAŞ ise 29,6 milyar liralık net satışla dördüncü sırada yer aldı. Listede yer alan 500 şirketin toplam net satışları yüzde 9,4'lük artışla 930 milyar 885 milyon liraya yükseldi. 250,3 milyar lira satış gelirine sahip Fortune 500 Türkiye'nin ilk 10 şirketinin sektörel ağırlığı geleneği bozmayarak petrol ve enerji sektörü oldu. Listenin 500'üncü sırasında bulunan şirketin net satışı 315,1 milyon lirayı buldu.
 
Fortune 500 Türkiye şirketlerinin net karı yüzde 48,5 artarak 42 milyar 548 milyon liraya yükseldi. Şirketlerin esas faaliyet karı yüzde 30,24'lük artışla 71 milyar 240 milyon liraya çıkarken, finansal giderleri yüzde 10,43'lük artışla 50 milyar 317 milyon lira oldu.
 
Türkiye'nin en büyük şirketlerinin toplam ihracatı yüzde 6,74 artarak 220 milyar 752 milyon lira oldu. İhracat TL bazında artmasına rağmen dolar bazında yüzde 3,86 düşüş kaydetti.
 
Listede yer alan 393 şirket ihracat yaparken, 107 şirketin satışlarının tamamını yurt içinden elde etti. En fazla ihracat gerçekleştiren ilk beş şirkete bakıldığında Türk Hava Yolları (THY) listenin hazırlandığı 10 yılda hep ilk sıradaki yerini korurken, THY 2016 yılında 24,9 milyar liralık hizmet ihracatı gerçekleştirdi.
 
Listede 12,2 milyar liralık ihracatla Ford Otomotiv ikinci, 11,2 milyar liralık ihracatla Arçelik üçüncü sırada yer aldı. Tofaş, 9,8 milyar lira ihracatla dördüncü, Polimeks İnşaat ise 8,6 milyar liralık ihracatla listede beşinci sıranın sahibi oldu.
 

'SATIŞ GELİRLERİ 10 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDEKİ ŞİRKET SAYISI 20'YE YÜKSELDİ'

 
Listedeki 500 şirketin aktifleri yüzde 25,4'lük artışla 1,049 milyar liraya, öz kaynakları ise yüzde 19,2'lik yükselişle 405,1 milyar liraya çıktı. Verilen bilgiye göre, listeye bu yıl 79 yeni şirket gelirken, listede bulunan 183 şirketin satış geliri 1 milyar lira sınırını aştı.
 
Geçen yıl satış gelirleri 10 milyar liranın üzerinde olan şirket sayısı 17 iken, bu yıl sayı 20'ye çıktı. Listede 268 üretim, 123 ticaret, 81 hizmet, 28 inşaat şirketi bulunuyor.
 

'10 YILDA TURKCELL VE TÜRK TELEKOM İLK 10 LİSTESİNDEN DÜŞTÜ'

 
İlk defa 2007 yılında açıklanan listede 10 yıllık rakamlarda yaşanan değişimlere ilişkin bir analiz yapan Cüneyt Toros, 10 yılda Türkiye'nin en büyük şirketlerinin net satış gelirlerini yüzde 18,6 artırırken, Apple'ın 10 yılda dolar bazındaki ciro artışının yüzde 776,4 artırdığına işaret etti.
 
Bu anlamda inovasyon ve dijital dünyaya uyumun önemine dikkati çeken Toros, şirket bazında bakıldığında 10 yıllık süreçte majör değişikliklerden bahsedilemese de yaşanan değişimi şöyle özetledi:
 
"Sektörel bazda bakıldığında 2007 yılında 5 tane petrol ve enerji şirketi, 2 bilgi iletişim şirketi, motorlu kara taşıtlar, otomotiv, elektrikli ev aletleri şirketlerimiz vardı ilk 10'da. Bu seneye baktığımızda petrol ve enerji şirketlerinin sayısı 7'ye çıktı. 5 sektörde faaliyet gösterirken 4 sektöre düştü ilk 10'daki şirketlerin dağılımı. Petrol ve enerji şirketlerinin ağırlığı daha fazla artarken, en hızlı büyüyen şirketler hikayesinde BİM var. Turkcell, Türk Telekom gibi şirketler de ilk 10 listesinden düştüler, ikinci 10'a indiler."
 

'İSTİHDAM YENİDEN ARTIŞ TRENDİNE DÖNDÜ'

 
Toros, bu yılki listede üretim şirketlerinin cirosunun geçen yıla göre yüzde 6,4 arttığını belirterek, üretim dışı şirketlerin cirosunun ise yüzde 11,6 yükseldiğini söyledi. İhracatın TL bazında yüzde 6,74 artmasına rağmen dolar bazında yüzde 3,86 azalış kaydedildiğine dikkati çeken Toros, istihdama ilişkin şu bilgiyi verdi:
 
"2016 yılında bir önceki yıla göre istihdamda artış sağlandı. 2014 yılından 2015 yılına Fortune 500 şirketlerinin istihdamında bir düşüş vardı ama 2016 yılında bu yeniden artışa döndü. 1 milyon 117 bin kişiyi istihdam ediyor şirketler, bu da yüzde 3'lük bir artışı ifade ediyor. İstihdamda yeniden artış trendine döndüğümüzü söyleyebiliriz.
 
Fortune 500 firmalarının üretim sektöründe faaliyet gösterenlerinin istihdamı yüzde 3,47 daralırken, ticarette yüzde 2,40, hizmette yüzde 9,43 artış var. İstihdamda asıl artışı getiren inşaat sektörü. İnşaat sektörünün istihdam artışı yüzde 14,79. İnşaatta istihdam artıyor ama üretimde ne yazık ki düşüyor. "
 

LİG ŞAMPİYONU KARDA DA İPİ GÖĞÜSLEDİ

 
Bu yıl ki listede Fenerbahçe üç büyük kulüp arasında 548 milyon 229 bin liralık net satış geliri ile birinci olurken, Galatasaray 508 milyon 853 bin lira ile ikinci sırada, Beşiktaş ise 407 milyon 548 bin lira ile üçüncü sırada yer aldı.
 
Buna rağmen faiz ve vergi öncesi kar-zararda Beşiktaş 37,3 milyon lira kar ile birinci, Galatasaray 35,3 milyon lira ile ikinci sırada yer alırken Fenerbahçe ise 22,6 milyon lira zarar açıkladı. En fazla istihdam sağlayan kulüp ise 627 kişi ile Galatasaray oldu, net satışlarını en çok artıran kulüp de yüzde 82,9'luk artış ile Beşiktaş oldu.