31 Mayıs 2020 Pazar

siyasal islam ve abd oyunları

islamın sol veya sağ tarafına bir ek geliyorsa o eki getiren kişi veya güç islamın adını kullanarak kendi fikrini hissettirmeden son derece sabırlı ve teknik çalışarak kabul ettirme hesapları yapıyordur
siyasal islam terimi 1900 lü yılların başında batılı güçlerin islamı islamla parçalama kurandaki emirlerden farklı biçimde uygulaması ve maddi ve siyasi çıkar elde etmesi sanatı diyebiliriz
Türkiyede islam türkçülük atatürkçülük sosyalizim maske olarak kullanılıp ülkemizin zararına sömürücü batılı güçlerin faydasına sonuçlanmıştır
konuyu  daha iyi kavrayabilmek için siyasetin tarihçesine de bakmak gerekli siyasette zafer kazanmak için her türlü hile ve ahlaksızlık serbestse ve bu kavram islam ile beraber söylenip yazılıyorsa amaçlardan biride islami toplumun nezdinde itibarsızlaştırma hatta çıkan olumsuzluklar neticesinde kişilerin dinsizliğe kadar gitmesine sebebiyet verebilir
siyasal islam yeşil kuşak islam projesiyle beraber düşünülmelidir
kuranı kerime baktığımız zaman insanların Allah ile aldatılabileceğini dikkatli olmamız gerektiğini vurgulayan ayetlerde mevcut
siyasal islam kavramını ortaya atan ve uygulayan güç tabiki abd dir islamı amerikan güdümüne almış çeşitli hareketler dernekler vakıflar kurup finasmanını yapmıştır neticesinde siyasal islama hizmet eden kişilerden şu sözü duyduk amerikaya hayır demek namuzsuzluk ve hainliktir
1980 li yıllarda gazetelerede islamda masonluğun izleri başlığında yazılarda çıktı düşünsenize islam ve masonluk aynı satırda geçiyor
1969 yılı abd nin 6.filonun Türkiye ye gelişi sovyetler den alınan krediyle demir çelik fabrikası açılışına karşı bir uyarıydı ve sovyetler le türkiyenin arasını açmak için bir plandı
sovyetler afganistan savaşındada abd usame bin ladin i destekleyerek para gıda ve silah yardımı yaparak sovyetlere yenilmesini sağladı
1988 yılında amerikan cıa görevlileri yaptığı açıklamalarda ayrılıkçılara islamcı söylemler kullanmalarını tavsiye ediyordu
işin ilginç tarafı abd devleti kendini yahudi ve hıristiyan birliğinin önderi olarak tanımlıyor olmasına rağmen türkiye önderliğinde dünya islam birliği kurmak istiyordu
abd yardım yaptığı her ülkeye din koşulunu şart koşuyordu ikinci dünya savaşında nazi almanyasına karşı sovyetlere yardım yapan abd avrupanın yarısını alan sovyetlerin büyümesini önliyememişti
1996 yılında basında çıkan habere göre cıa raporunda türkiye için açık bir dilde etnik fedarasyon istemekte bu isteğini de siyasal islamcılar aracılığıyla dillerdirmekteydi
abd cıa eski şefi graham fuller adriyatikten çin seddine kadar türk islam birliği kurmak niyetinde olduğunu söyleyen demeçler vermiştir
1989 dan sonra cıa eski türkiye istasyon şefi paul henze amerikan çıkarlarının nakşibendilik ve nurculukla bağdaşdığını açıkladı
21 mayıs 1994 hürriyet gazetesinde çıkan habere göre abd islamla barışıyor başlığı yer alıyordu hatta bill clinton türkiyenin hilafete geçmesi gerektiğini söylüyordu
sonuçta abd islamı kendi kurduğu siyasi yapılar vakıflar dernekler aracılığıyla kontrol altına almış türkiyeyi zayıflatmış siyasi ve ekonomik kazanç elde etmiştir






26 Mayıs 2020 Salı

Niçin büyük firma kuramıyoruz

Ticaretin içinde olanların hayalidir kurumsal bir firma olmak yüksek sermaye ile iyi organize olmuş görev dağılımı  yapılmış düzenli mal veya hizmet satıp düzenli kazanç elde etmek
söylediğimiz gerçekleştirmeyi başarmış firmaların oranı çok düşüktür Türkiye üzerinden olaya baktığımızda iki kardeş bile birleşip bir iş yeri açtığında zamanla sıkıntılar oluşmaya başlıyor kavga edip ayrılığa kadar oluşan süreçlere şaitlik etmiş veya duymuşsunuzdur
küçük bir firma açarak tek başına şu sıkıntılı dönemde vergi kira bağkur muhasebe vs masraflara göğüs germek bayağı zor zanaat desek yanlış olmaz düşüncesindeyim ticaret yapmak istiyorsak kurumsal tarza çalışmak sorunları çözecektir peki niye kurumsal firma açamıyoruz
büyük firma açılmasına etken olan hususları aşağıda sıraladım

1-  tek kişide yeterli sermaye olmadığından belli sayıda ortak la birleşmek gerekli birleşecek ortaklar arkadaş veya akraba olsa bile sıra ticarete gelince güvensizlik oluşuyor ve neticesinde vazgeçiliyor

2- tek başına kurumsal firma açacak kişi sermayeyi bulmak için borçlanmanın  göze alınmaması

3-ehil olmayan kişilere danışılıyor o kişilerde iş kuracak olan kişileri vazgeçilmesi

4-siyasi iktidara ve ülke ekonomisine olan güvensizlik

5- iş kuracak olanların ticari altyapılarının olmaması rakipleri karşısında korkmasına sebebiyet veriyor ve iş kurmaktan vazgeçiliyor

6- ev ve araba alıp satmanın garanti yol olarak görünmesi sebebiyle sermayenin sağlama alınması

7-sermayenin borsa ve faiz e yatırılması parayla para kazanma metodları nın tercih edilmesi

8-en büyük riskin risk almamak olduğunun kavranmaması islamın rızkın onda dokuzunun ticaret ve cesarette olduğunun unutulması



23 Mayıs 2020 Cumartesi

siyasetin finansman çarkı

siyaset şu an itibariyle sevsekde  sevmesez de yaşantımızın önemli bir parçası ülkelerin yönetimlerinde siyasilerin dediği oluyorsa hayatımızı olumlu veya olumsuz yönde etkiliyecek kararlar veriyorlarsa dokunulmazlık gibi bir imtiyaza sahiplerse ilgilenmemek sanki siyaset yokmuş gibi davranmak pek akıl karı olmasa gerek
partiler kuruluyor mitingler düzenleniyor reklam çalışmaları yapılıyor il-ilçe mahalle ve genel merkez binaları toplantılar için masraf yapılarak hazır hale geliyor şeçim zamanlarında adeta bir panayır havasında şaşalı vaziyette şeçmenden oy isteniyor  peki kimler düşündü acaba bu değirmenin suyu nereden geliyor
herhangi bir partiye üyeyseniz üye üyelik aidatını bile ödemeden tüm saydığımız işlemler nasıl gerçekleşiyor diyeceksiniz partilerin gönülleri çalışanları var onların da ezici bir çoğunluğu üyelik aidatı vermez hatta çay şeker bina kirası su elektirik ısınma vs gideri için bir katkıda bulunmaz az sayıda iş adamının bağışlarıylamı oluyor tüm bu saydıklarımız
prof osman altuğ hocanın sözü aklıma geldi bir işin finansmanında yoksanız o işin içinde yoksunuz
biz eğer siyasetin finansmanında yoksak oluşan siyasi partilerde ne derece sözümüz geçecek fikrimize ne kadar önem verilecek düşünmek gerekli ben buranın kirasını ödüyorum tabiki benim dediğim olacak dendiğinde elimizden ne gelir tabiki hiç bir şey gelmez sermayenin gücü galip gelecektir
o zaman şu soruya cevap bulmak gerekli sermaye kimde siyaseti şayet sermaye yönetiyorsa biz yani sıradan halk figuranmıyız sizin aklınız kesiyormu ehil olmayan ama kazancı yüksek birinin sandıkda sandık görevlisi olabileceğini
tarihte kısa bir yolculuk yaparsak bize cevapları bulmamızda yardımcı olacaktır
siyaset romalılar zamanında çıktı romalılardada siyasetçiler asil sınıftan çıkıyor askerleri vatandaşını ve köle sınıfını yönetiyordu asil sınıf sermaye sahibi köleleri olan belli bir zümreydi toplam 1100 yıl yaşayarak tarihdeki en uzun ömürlü imparatorluk ünvanını almış oldu isimler değişti ama sistem değişmedi
beylikler sultanlıklar krallıklar zamanında devlet mekanizmaları var ama günümüzün siyasi parti benzeri oluşumu çıkmamış durumda osmanlı zamanında sistem şeriat sistemi yani siyasi parti misali oluşum bulunmuyor cumhuriyet dönemimde 1950 li yıllara kadar tek partili dönem rakip olmayınca şu anki sisteme dahil etmemiz doğru olmaz
şimdide ekonomik olarak tarihte yolculuğa çıkalım
yaklaşık 12. yüzyılda fransa da tapınak şövalyeleri denen hırıstiyan hacıları kuduste korumak için oluşturulmuş bir askeri birlik görevini iyi yapıyor ve hiristiyan asiller tarafından seviliyordu onların güvenlerini kazanmış ve ticarete başlamışlardı zamanlar inanılmaz servet sahibi oldular krala karşı gelme vs durumlarıda olunca fransa kralı tapınak şövalyelerinin çoğunu idam etti sağ kalanlar servetlerini iskoçyaya gemilerle kaçırdılar mason teşkilatının kıyafetini giyip mason olarak günyüzüne çıktılar ozamandan bu zamana  kitlelere hitap etme özelliği bulunan şeçkin kişileri teşkilatlarına katarak yollarına devam ettiler dünyanın her yerinde faliyet gösterdiler
bankacılık sistemini çıkaran faiz verip çok yüksek kazanç elde eden yahudileride unutmamak gerekli
osmanlıda ve dünyanın farklı yerlerinde zeki çalışkan olmalarıyla tanındılar tüccarlık ve faizli para verme işi meslekleri haline geldi tarihi şüreçte akıllarda sermayeye hakim olmakla anıldılar
endülüsten sürgün edilen yahudi lere osmanlı sahip çıkarak hem vatansız kalması  engellendi hemde serbestçe ticaretlerine devam ederek zenginleşmeye devam ettiler
zamanla sermaye belli ailerde tekelleşti ve gümüzdede aynı sistem devam ediyor türkiyenin ekonomisinde çok önemli söz sahibi olan aileler var 5001 aile türkiye para gücünün önemli bir kısmı elinde tutuyor
dünyadada ismi belli aileler şirketler dernekler ve vakıflar aracılığıyla sermayeye hükmediyorlar hal böyleyken sermaye sahibinin siyasetede hükmetmek istemesi gayet doğaldır siyasete hükmetmesiylede dünya yönetimini eline geçirmiş oluyor
yazımızın sonuna geldik sıradan kişilerin bir araya gelerek kurdukları partinin sermaye olmadan medya gücü olmadan tanınmış kişileri bünyesine katmadan iktidar olacağına  inanıp inanmamak size kalmış