11 Ekim 2017 Çarşamba

türkiye sinemasında tarih ve siyaset 3

tarihi film denince aklımıza gelen ilk şeyin türklerin düşmanlarıyla mücadelesini konu alan filmler olması türkiyeye özgü bir durum değildir her nekadar tarihi film tarihsel olayları konu alan gerçeği doğruyu en yakın biçimde yansıtan bir tür olarak tanımlansada savaşın ve köklerini milli hasletlerden alan kahramanlıkların en çok ilgi gösterilen tarihi konular olmasında kuşkusuz sinema sanatının doğuşunun ulus devletlerin parladığı bir döneme denk düşmesinin önemli bir payı vardır

türkiye sinemasında tarih ve siyaset 2

türkiye sinemasının 1970 lerde yaşadığı büyük krizden sonra bir daha eski seyirci potansiyeline ulaşamadığı bir gerçektir sinema salonlarının alışveriş merkezlerine hapsedilmesi toplumun sinema ile olan ilişkisini etkilemiştir kırsal kesimi büyük kentlerde bile geçim sıkıntısında olan milyonlarca insanın sinemaya gitme şansı yoktur bu acı gerçek eksik bırakıyor sinemayı

türkiye sinemasında tarih ve siyaset

Ciddiye alınmayan sorgulanamaz da nostalji rüzgarları 90 larda eski türk filmlerini bulup tekrar gün yüzüne çıkardığında üstelik bu kez vaktinde kadri bilinmemiş bir değer olarak sunulmakta iken üzerine düşünmeye gerek duymadığımız melodramlardan yükselen ideoloji ile örtüşen bir karanlık hüküm sürmektedir
O ideoloji milliyetçiliktir,tekçiliktir,kürtleri ermenileri,,rumları,yahudileri hülasa farklı dinlere ve milletlere mensup olanları dışlar erkeğe başkaldıran kadını denetim altında tutulmayan yoksulu devlete karşı geleni sevmez türkün şanlı tarihi ışıldar orada orada askerlik erkekliktir şehitlik en yüksek mertebedir devleti için kurşun yiyen de kurşun atanda kahramandır kahramanlar hep iyidir güzeldir yakışıklıdır cesurdur namusludur mutlaka müslüman türktür

hilmi maktav   kasım 2013

6 Ağustos 2017 Pazar

79 milyonun 119 bini milyoner!

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Aralık 2016 itibarıyla Türkiye’de hesabında 1 milyon lira ve üzeri parası olan mudi sayısı 108 bin 864 kişi olarak sayılırken, bu mudilerin bankalardaki toplam mevduatı 715 milyar 313 milyon lira olarak ölçüldü.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Aralık 2016 itibarıyla Türkiye’de hesabında 1 milyon lira ve üzeri parası olan mudi sayısı 108 bin 864 kişi olarak sayılırken, bu mudilerin bankalardaki toplam mevduatı 715 milyar 313 milyon lira olarak ölçüldü. Milyoner mudilerin mevduat dağılımına bakıldığında, 373 milyar 723 milyon lirasının yerel para cinsi, 338 milyar 527 milyon lirasının Döviz Tevdiat Hesabı (DTH), 3 milyar 63 milyon lirasının da kıymetli maden depo hesaplarında olduğu görüldü. Aynı dönemde milyoner başına düşen ortalama mevduat yaklaşık 6 milyon 570 bin lira olarak gerçekleşti.

6 AYDA 10 BİN YENİ MİLYONER

Milyonerlerin sayısı 2017 yılı Haziran sonu itibariyle 118 bin 913’e ulaşırken, bu kişilerin bankalardaki toplam mevduatı da 769 milyar 363 milyon lira olarak kaydedildi.
Bu dönemde milyonerlerin mevduatlarının 394 milyar 687 milyon lirası yerel para cinsi, 371 milyar 400 milyon lirası döviz tevdiat hesabı (DTH), 3 milyar 276 milyon lirası ise kıymetli maden depo hesapları olarak ayrıldı.
Böylece 2017 yılının ilk 6 ayında milyonerlere 10 bin 49 kişi daha eklenirken, milyoner başına düşen ortalama mevduat da yaklaşık 6 milyon 469 bin lira olarak ölçüldü.

3 Ağustos 2017 Perşembe

İSPARK'larda İstanbulkart ile ödeme dönemi

stanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentte İSPARK'ın işlettiği tüm otoparklarda, İstanbulkart ile ödeme yapılabilmesi yönünde uygulama başlattı.

İBB'den yapılan yazılı açıklamada, İSPARK otoparklarında ödeme için İstanbulkart'ın kullanılmasıyla vatandaşlara daha hızlı hizmet verileceği belirtildi.
 
Pazartesi gününden itibaren başlayacak uygulama ile vatandaşlara kolaylık sağlanacağı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
 
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin akıllı şehir vizyonu kapsamında yaptığı çalışmalara bir yenisi daha eklendi. 20 milyon vatandaşın her gün toplu ulaşım araçlarında kullandığı İstanbulkart, artık İSPARK otoparklarında da kullanılmaya başlandı. İstanbulkart'ın otopark ödeme özelliği sayesinde aracını park eden vatandaşlar, nakit para kullanmak zorunda kalmayacak. Hem yol üstü otoparklarda hem de kapalı otoparklarda kullanılan sistem, otopark ödemelerinde kolaylık ve hız sağlayacak. İstanbul'da bulunan açık ve kapalı, yol üstü otoparklarında 610 noktada geçerli olan sistemi kullanmak için İstanbulkart sahibi olmak yeterli. Vatandaşlar ödeme yaptıktan sonra ödeme bilgilerinin detaylarını 'istanbulkart.istanbul' web sitesinden inceleyebilecek."

22 Temmuz 2017 Cumartesi

Kurulan şirket sayısı azaldı, kapanan şirket sayısı arttı

Kurulan şirket sayısı haziranda, bir önceki aya göre yüzde 3,35 azalarak 5 bin 952 oldu. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı yüzde 28,28 artışla bin 16 oldu

Kurulan şirket sayısı haziranda, bir önceki aya göre yüzde 3,35 azalarak 5 bin 952 oldu. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı yüzde 28,28 artışla bin 16 olarak kayıtlara geçti.
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), haziran ayına ilişkin kurulan-kapanan şirket istatistiklerini açıkladı.
 
Buna göre, haziranda kurulan şirket sayısı, bir önceki aya göre yüzde 3,35 azalarak 6 bin 158den 5 bin 952ye geriledi. Bu dönemde kapanan şirket sayısı ise yüzde 28,28 arttı ve bin 16 oldu. Mayısta kapanan şirket sayısı 792 idi.
 
Kurulan şirket sayısı haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,49, kapanan şirket sayısı yüzde 29,26 artış gösterdi. 
 
Kurulan şirket sayısı ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,31 azalarak 36 bin 299, kapanan şirket sayısı yüzde 11,03 artarak 5 bin 898 oldu. 

19 Temmuz 2017 Çarşamba

Düşük ücret ağır çalışma ve ölüm

Temmuz ayının ilk iki haftasında 94 işçi öldü. Emeği gasp eden taşeronluk ölümlere neden oluyor…

ANKARA BÜROSU
 
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin, Temmuz ayının ilk iki haftası ile ilgili paylaştığı veriler ülkemizde iş kazalarının geldiğini korkunç boyutu gözler önüne serdi. İSİG’e göre Temmuz ayının ilk 14 gününde en az 94 işçi çalışırken yaşanan kazalar sonucu hayatlarını kaybetti.
 

TAŞERON, EMEĞİ GASP ETTİĞİ GİBİ, ÖLÜME DE SEBEBİYET VERİYOR
 

Çalışma hayatında yaşanan mağduriyet ve haksızlıkların nedeninin başında taşeron sistemi geliyor. Emeğin karşılığının alınmadığı sistem olan taşeronluk, emek dışında işçi hayatına kast ediyor. Veriler göz önüne alındığında iş kazalarında hayatlarını kaybeden işçilerin büyük çoğunluğunun taşeron işçi olması da bu durumu ortaya koyuyor.
 

RESMİ TATİLDE DE İŞÇİ HAYATINI KAYBEDİYOR
 

İş kazalarında göze çarpan bir diğer korkunç veri ise resmi tatil günlerinde neredeyse diğer günlere oranla daha fazla yaşanıyor olması. Düşük ücretler nedeni ile yaşamlarını geçindirmeye çalışan işçiler resmi tatillerde de mesai ücreti almadan çalışmaya zorlanıyor. Çoğu işyerinde zaten alınmayan tedbirler, resmi tatil nedeni ile hiçbir yetkilinin olmaması sonucu işçiler kazaların insafına bırakılıyor.

Millî Gazete 

Simit Sarayı'na Suudi ortak geldi

Yabancı fonllarla yaptığı ortaklık görüşmeleri ile sık sık gündeme gelen Simit Sarayı, Suudi Arabistan merkezli perakende şirketi olan Fawaz Alhokair Grup ile yüzde 10 ortaklık için anlaşmaya vardı. Böylece Simit Sarayı'nın yüzde 10'luk hissesi Suudi şirkete geçmiş oldu

İki şirket tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, Fawaz Alhokair Grubun Simit Sarayı'nın yüzde 10 hissesini alarak stratejik işbirliği anlaşması imzaladığı duyuruldu. Açıklamaya göre Fawaz Alhokair Grup Başkan Yardımcısı ve grubun perakende lideri Dr. Abdul Majeed Alhokair, Simit Sarayı’nın yönetim kurulu üyesi olarak atanacak.
 
Fawaz Alhokair, Suudi Arabistan, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde faaliyet gösteriyor. Fawaz Alhokair Grubu, 2014 yılında Simit Sarayı ile master franchise sözleşmesi imzalamış; ardından bugüne kadar Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yaklaşık 50 Simit Sarayı mağazası açmıştı.
 
Fawaz Alhokair Grubu önümüzdeki 4 yıl içinde 250’den fazla mağaza açarak toplamda 300’den fazla Simit Sarayı mağazasına ulaşmayı planlıyor.

ngiltere'deki son mağazayı Başbakan Binali Yıldırım açmıştı

 
Simit Sarayı son dönemde İngiltere’de de hızlı bir büyüme içine girmişti. Turistlerin ve halkın en çok tercih ettiği, canlılığıyla şehrin görülmeye değer en prestijli caddelerinden biri olan ve Londra’nın 100 yılı aşkın zamandır neon ışıklarıyla aydınlatılan en önemli kavşağında yer alan Piccadilly Circus’da açılan Simit Sarayı’nın son şubesi Başbakan Binali Yıldırım tarafından açılmıştı.
 
Bu yıl sadece İngiltere’de 7 mağaza açmayı hedefleyen şirketin 250’si Türkiye’de 400 şubesi bulunuyor. 2016’da 100 milyon dolar ihracat gerçekleştiren şirketin 2017 hedefi ise 200 milyon dolar. Simit Sarayı, 2001 krizinin hemen ardından Haluk Okutur, Abdullah Kavukçu ve Mehmet Tarakçı tarafından kuruldu.

17 Temmuz 2017 Pazartesi

3.3 milyon işsiz!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre 463 bin kişi artarak, 3 milyon 287 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde işsizlik oranı 1.2 puan yükselerek yüzde 10.5 oldu.

İşsizlik oranı, Nisan’da bir önceki aya göre ise 1.2 puan geriledi. Söz konusu oran, Mart’ta yüzde 11.7 seviyesinde bulunuyordu. Nisan’da tarım dışı işsizlik, 1.4 puanlık artışla yüzde 12.4 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 3.8 puanlık artışla yüzde 19.8’e ulaştı. İşsizlik, 15-64 yaş grubunda ise 1.2 puanlık artışla yüzde 10.7 olarak gerçekleşti.
 

TARIM VE SANAYİNİN PAYI AZALDI

İstihdam edilenlerin sayısı, Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre 519 bin kişi artarak 28 milyon 157 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 47.2 oldu. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 32 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 550 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 18.9’u tarım, yüzde 19.1’i sanayi, yüzde 7.8’i inşaat, yüzde 54.3’ü ise hizmetler sektöründe yer aldı. Nisan’da geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.5 puan, sanayi sektörünün payı 0.4 puan azalırken, inşaat sektörünün payı 0.3 puan, hizmet sektörünün payı 0.7 puan arttı.
 

İŞGÜCÜNE KATILMA DA KAYITDIŞI DA YÜKSELDİ

İşgücü, Nisan’da 2016’nın aynı dönemine göre 982 bin kişi artarak 31 milyon 444 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.7 puan artarak yüzde 52.7 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre, erkeklerde işgücüne katılma oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 72.3, kadınlarda ise 0.8 puanlık artışla yüzde 33.4’ü buldu. Nisan’da herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı da geçen yılın aynı dönemine göre 0.4 puan artarak yüzde 33.9 oldu. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise geçen yılın aynı dönemine göre 0.6 puanlık artışla yüzde 22.5’e yükseldi.

10 Temmuz 2017 Pazartesi

Milli sismik gemisi MTA Oruç Reis hizmete girdi

Türkiye'nin uluslararası standartlardaki milli sismik gemisi MTA Oruç Reis, Karadeniz'de petrol ve doğalgaz aramak üzere yola çıktı.

Akdeniz'de sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin ardından Karadeniz'i tarayacak MTA Oruç Reis gemisi de dün itibarıyla denize açıldı.
Tuzla'da bir tersanede inşa edilen ve yerlilik oranı yüzde 90'ı aşan gemi, 400 milyon liraya mal oldu.
 
Boyu 86, genişliği 22 metre olan gemi, yakıt ve su depolarıyla erzak depoları tam dolu şekilde göreve çıktığında 35 gün boyunca denizde kalabiliyor. Ekonomik ömrü 30 yıl olan gemide, 28'i araştırmacı, 27'si gemi adamı olmak üzere 55 personel görev yapıyor. Gemide değişik açılarda aktif 35 kamera bulunuyor.
Açık denizlerde iki ve üç boyutlu derin sismik arama yapabilecek kapasitede sevk ve manevra sistemlerine sahip olan MTA Oruç Reis gemisiyle petrol ve doğalgaz araması yapılacak. Bunun yanı sıra geminin sağladığı verilerle, karada deniz altındaki devamlılıkların izlenmesi kapsamında kıta sahanlığı gibi stratejik öneme sahip bilimsel araştırmaların yapılması amaçlanıyor.
 
MTA Oruç Reis gemisi ile deniz tabanından itibaren 15 bin metre derinlikteki jeolojik yapıların görüntülenmesi, uzaktan kumandalı su altı aracı (ROV) ile de bin 500 metre derinliğindeki deniz tabanının izlenmesi, deniz suyundan ve tabanından numune alınarak ölçüm ve analizlerin anında yapılabilmesi mümkün olacak.
 
Deprem ve tsunami araştırmaları da yapılacak
 
Geminin sağladığı bu imkanlarla, deprem, tsunami araştırmaları, liman, platform gibi deniz yapılarıyla deniz altı kablo ve boru hatları yer seçimi, periyodik kontroller ve deniz kirliliği araştırmalarının da gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
MTA Oruç Reis gemisi, bilimsel ekipman bakımından Barbaros Hayrettin Paşa'dan farklı olarak, jeolojik örnekleme, hidrografi ve oşinografi ile uzaktan kumandalı su altı aracını bünyesinde bulunduruyor. Barbaros Hayrettin Paşa gemisinde olduğu gibi MTA Oruç Reis gemisinde de helikopter pisti yer alıyor.
 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, konuya ilişkin olarak daha önce yaptığı açıklamada, denizlerdeki arama faaliyetlerinin agresif bir şekilde yapılacağını belirtmiş, "Tarihimizde ilk defa bu yıl yeni alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle her yıl Karadeniz'de 2, Akdeniz'de 2 olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj faaliyetlerinde bulunacağız. İnşallah, bu yıl içinde kendi gemimizi alarak artık Akdeniz ve Karadeniz'de sondajlarımıza başlayacağız. Buna bağlı olarak tahminim odur ki üçüncü çeyrek sonu veya dördüncü çeyrek gibi inşallah bu yıl bitmeden Akdeniz'de ilk kuyumuzu kazacağız." ifadelerini kullanmıştı.
 
Bu arada, Savunma Sanayii Müsteşarlığının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Milli Sismik Araştırma Gemimiz MTA Oruç Reis görevine başladı. Vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun" ifadesini yer verildi.
 
Milli Sismik Araştırma Gemimiz MTA Oruç Reis görevine başladı. Vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun. 

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Ev alıp satmaya yeni düzenleme geliyor

Gayrimenkulde yeni dönem başlıyor. Fiyat belirlemede rayiç yerine standart bedel geliyor. Evini internette satan çift koldan takip edilecek

Hükümet, gayrimenkul sektörü ve internetten kiralama, satışlara ilişkin iki önemli adım atıyor. Alım-satımda ortaya çıkan abartılı fiyatlara yeni düzenlemeler geliyor, değerleme sorunu ise çözüme kavuşuyor. Sabah’tan Hazal Ateş’in haberine göre belediyelerdeki rayiç bedel yerine güncel verilerin yer aldığı arsa-konut değerleri sisteme girilerek her ilçe, ilin 
 
konut değerleri uluslararası kriterlere göre yeniden belirlenecek. Elektronik ortamda gayrimenkul alım, satım, kiralama işlemlerine de çifte denetim geliyor. Maliye yaklaşık 200 kişilik ekiple sektördeki alım-satımlarını takip edecek. İnternetten konut satan siteler resen vergi mükellefi yapılacak.
 

KENTSEL RANTLAR MASADA

 
Ekonomi yönetimi, gayrimenkulde "istisna ve muafiyetler", kentsel rantların vergilendirilmesi, imar mevzuatını masaya yatırdı. Maliye, son beş yılda ev, arsa, dükkân alıp satanların beyanlarını özel bir yazılım sistemiyle takibe aldı. Doğru beyan vermeyenler de uyarılıyor. Gayrimenkul alım-satım, kiralama işi yapan sitelerin vergi kaygı olup olmadığına bakılacak. Kaydı bulunmayanlar resen mükellef yapılacak.
 

RESMİ BELGELERE BAKILACAK

 
Maliye, bankadan kullanılan konut kredisiyle resmi satış bedellerini karşılaştırıyor. Karşılaştırmada bir uyumsuzluk ve satış bedelinde düşük beyan tespit ederse alım-satımın muhatapları izaha davet ediliyor. Daha az tapu harcı ödemek için konutun değerini düşük gösteren alıcı ile daha az vergi ödemek için değeri düşük gösteren satıcıya ceza kesiliyor. Tahakkuk eden vergiler ve izahat zammını zamanında öderse, söz konusu vergi zararının da yüzde 20'sini ödüyor.
 

İNTERNET SATIŞINA SIKI TAKİP

 
Maliye Bakanı Naci Ağbal, elektronik ortamdaki alım, satım, kiralamadaki yoğunluğa dikkat çekerek, "Evini satmak isteyen farklı sitelere ilan veriyor. Yeni birimimiz bunları izleyecek. Örneğin internetten bir konut kiralanıyor. Kiracı parayı o siteye yapıyor, site de ev sahibine ödüyor. Bu durumda hem konutun hem de sitenin sahibinin beyanda bulunması gerekiyor. Vergi dairesinde kaydı olmayan internet sitelerini mükellef yapacağız" diye konuştu.
 

RESEN MÜKELLEF OLACAKLAR

 
Naci Ağbal, bakanlığın "resen mükellefiyeti tesis etme" yetkisi bulunduğunu anımsatarak, "Bir mükellef, ticaret yaptığı halde, vergi dairesine gelip, normal mükellefiyet tesis ettirmemişse, Maliye Bakanlığı bunu tespit altına alıp, raporlaştırabilir. Vatandaşın talebi olmasa bile resen mükellefiyet tesis edilebilir. Böyle bir durumda, kişiye her vermediği beyanname için ceza kesme, ödemediği her vergi için vergi takdir etme hakkımız var" dedi.

Kaynak: Gazete Vatan 


4 Temmuz 2017 Salı

İnternetin karanlık yüzü: Deep Web

İnternetin karanlık yüzü: Deep Web

İnternet üzerinde yapılan suçlar ve bunları yapan suçlular hemen tespit edilip polise teslim ediyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. En azından bildiğimiz internetin dışında var olan Deep Web'de böyle bir durum yok. Peki nedir bu Deep Web?

Emma Watson ve Amanda Seyfried’in fotoğrafları internete sızdı. Peki siz bu fotoğrafları gördünüz mü? Ünlülerin yakın zamanda yaşadığı fotoğraf skandalının ikincisiyle yayınlanan fotoğrafların Deep Web adlı bir yerde olduğu söyleniyor. Peki nedir bu Deep Web? Orası, suçlular tarafından uyuşturucu, silah, seks, aklınıza gelebilecek her şeyi alıp satmak için kullanılan gizli bir dünya. Deep Web denilen internetin karanlık yüzü gerçekten korkutucu ve midenizin kaldırması çok zor. İsteyenin rahatlıkla girebildiği internetin korkutucu tarafıyla ilgili 5 tane gerçeği inceleyeceğiz.

5) DEEP WEB VE DARK WEB ARASINDA FARKLILIKLAR VAR

Ürettikleri ve paylaştıkları materyaller kesinlikle korkutucu. Öncelikle bir şeyleri açıklığa kavuşturalım. Ne zaman birisi “Deep Web” dese, akıllara hemen kafa kesmeler, çocuk pornosu ve kiralık katiller geliyor. Bütün bu korkunç şeyler Deep Web'de bulunuyor, ama Deep Web'in daha derinlerinde sadece üye şifreleriyle girilebilecek şifreli bir bölüm olan Dark Web de bulunuyor. Deep Web'e gelince, orada, ihbarcılar için gizli internet siteleri gibi potansiyel olarak ilgin şeyler var. Ama, Deep Web'de genel olarak kişisel bloglar, dini tartışma forumları ve illegal radyo istasyonları bulunuyor

4) İLLEGAL FAALİYETLERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Dediğimiz gibi, Deep Web'in içerisinde bazı karanlık ve rahatsız edici bölümler yok değil. Ama ulu orta ‘kiralık katil’ yazmıyorlar tabi ki, onun yerine ‘ıslak iş’ ve ‘tasfiye’ gibi kodlar kullanıyorlar. İnternette bulabileceğiniz şeylerin içinde yasadışı silahlar ve bomba, sahte pasaportlar, hatta kiralık katiller bile var. Ama bunların gerçekçiliği konusunda tartışmalar da yol değil. Bazı sitelerin sahte olduğu biliniyor. Sitelerde çok fahiş fiyatlara istediğiniz kişiyi öldüreceğini söyleyen suikastçiler, kiralık katiller var. Bir de fazlasıyla uyuşturucu. Kapatılmadan önce Silk Road isimli bir site bu işi yapıyordu.

3) TOR BİRKAÇ DEVLET KURUMU TARAFINDAN DESTEKLENİYOR

Peki, Google'da bulamıyorsanız, nasıl gireceksiniz bu internetin saklanmış kısmına? Tor indirmeniz yeterli. Bu bedava anonim yazılım Soğan Yönlendiricisi olarak da biliniyor. Bu yazılım kullanıcının IP'sini efektif bir şekilde maskeliyor ve takibini imkansız kılarak, tam bir anonimlik garantisi veriyor. Bu yönlendiricinin aktif destekçileri arasında Amerikan National Science Foundation ve ABD Dışişleri Bakanlığı bulunuyor. Çünkü Tor'un kuruluş amacı bir dijital çağ enigma makinesi şeklinde ABD'nin internet üzerindeki istihbaratını korumaktı. Yani, Tor kullanırken düzene karşı gelme korkusu yaşamayın, çünkü bunu yaratan düzen kendisi.

2) REDDİT, DARK WEB İLETİŞİMİ İÇİN KULLANILIYOR

Reddit, internet kullanıcılarının girdiği bir internet sözlüğü. Reddit'te aklınıza gelebilecek her şey alay konusu olabilir. Ne yazık ki, sitenin içindeki ‘alt reddit başlıkları' adı verilen yerlerde, satıcı ve alıcılar, uyuşturucu satışıyla ilgili haberlerini, düşüncelerini ve hatta yakın zamanda yapılan bir alışverişle ilgili yorumlarını paylaşıyorlar. Daha da ileri giderek, kişiler, aralarında malın bırakılacağı güvenli alanları ve polisten nasıl kaçılacağını kararlaştırıyorlar.

1) DEEP WEB KOCAMAN

Tahminlere göre arama motorlarıyla ulaşılan internet toplamın sadece yüzde 5 ila 10'u. Bu da demek oluyor ki Deep Web internetin %90’ınını içeriyor. Gizli olan veritabanlarından dolayı kesin bir tahmin yürütmek imkansız ve numaralar kesin veya güncel değil. Ama bazılarına göre Deep Web, 7.5 perabyte veriyle, erişilebilen internetten 500 kat daha büyük. Bu tahminlerin 2001'e ait olması ise işin ne kadar ilerlemiş olabileceğini gözler önüne seriyor.

3 Temmuz 2017 Pazartesi

DEEP WEB TÜRK GENÇLİĞİ DEEP WEB İLE ZEHİRLENİRLENİYOR MU?

Deepweb' in ne olduğunu bilineler vardı elbet bilmeyenler bu bölümde açıklamasını yapıcağım bilenler  ise direk ikinci paragraftan devam edebilir.
Deepweb normal tarayıcılar ile özel ayarlar yapmadan asla giremeyeceğimiz kendine has Tor Browser tarayıcısı olan internetin bilinmeyen derin karanlık yüzüdür. İnternette her türlü illegal iş deepweb üzerinden döner.Deepweb üzerinden uyuşturucu satın alabilir yasadışı silah satın alınabilir kiralık katil tutabilir burda belirtmek istemediğim düzeyde videolar izlenebilir eğer  bilgisayardan iyi anlıyorsanız gizli belgelere ulaşabilir aklınıza gelen her türlü pis işi yapabilirsiniz.
TorBrowser yüksek güvenlikli bir tarayıcıdır ve deepweb katman katmandır deepweb üzerinden girebileceğiniz katman sayısı güvenliğinizin kalitesine göre artar .
Devletler dahi pis işlerinde deepwebi kullanmaktadır, deepweb  bitcoin adında bir para birimine sahiptir uyuşturucu vs bu para birimi ile satın alınır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mağlesef pek fazla açıklayıcı olamayacağım  aşşağıda yazdıklarım konusunda bana güveniniz. (mevzu illegal)

Edit:(Bu bahsettiğim gençler arasında üniversitelilerde var)

Ülkemize mağlesef gençler deepweb ten uyuşturucu siparişi vermekte ve  batılılar tarafından zehirlenmektedir.
Ülkemizde uyuşturucunun yasal olmamasından dolayı gençler genellikle internetten toplu uyuşturucu satın alımı yapıp aldıkları uyuşturucuları yol geçmez kervan geçmez yerlerde festival adı altında toplu uyuşturucu kullanımı yapmaktadır.
Bu gençler kendilerine ezberletildiği gibi uyuşturucu kullanımını özgürlük olarak görürler ve devlet uyuşturucuyu engellediği için devleti genellikle sevmezler.
Kendilerine eberletildiği üzere  uyuşturucunun uyuşturucu olduğuna bile inanmazlar şiddetle red ederler.
Bu gençler kendilerine ezberletildiği üzere askerliğe ve savaşa da karşıdırlar inatla dünya barışını savunurlar.
(ohh düşmanlarımız cephede bedavadan 1 asker eksilttiler).
Kendi inandıklarını başkalarına inandırmaya çalışmazlar ama inandıkları konusunda inanılmaz inatçıdırlar tahminimce bu düşünceler aşı teorisinde olduğu gibi aşılanmıştır ve kırması artık güçtür.
Daha 4. boyut kanıtlanmamışken 5. boyutun varlığına inanlar vardır.

TUSAŞ 44 yaşında

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, TUSAŞ’ın kurulmasına Necmettin Erbakan’ın öncülük ettiğini belirterek rahmet dileklerini iletti.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, şirketin 44’üncü kuruluş yıldönümüne ilişkin, “TUSAŞ, bugün yüzde 100 milli sermayesiyle uluslararası platformlarda kendi ürettiği ürünlerini sergilemenin, dünyanın en büyük havacılık firmalarıyla yaptığı işbirlikleriyle de ülke ihracatına katkı sağlamanın gururunu yaşıyor. Türk havacılık sektörünün yükselmesine katkı sağlayacak TUSAŞ, uzun yıllar boyunca nice projelere imza atacak” ifadelerini kullandı. Şirketten yapılan açıklamada, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla 44 yıl önce kurulan TUSAŞ’ın, Türkiye’nin en prestijli projelerini yürütmenin gururunu yaşadığı belirtildi.
 

KÜRESEL MARKA OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYORUZ
 

TUSAŞ’ın 2005 yılında tamamen milli sermayeli bir şirket haline geldiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Şirket, yeni ürünleri ve artan teknolojik yetkinlikleriyle güçlenerek büyümeye ve milletimizin göğsünü kabartmaya devam ediyor. TUSAŞ, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bugün itibarıyla 23’e ulaşan sayısıyla ülke savunmasına hizmet eden, üstün yetenekleriyle harekat sahasında kendisini ispat etmiş olan ‘T129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri’, 2018 yılında TSK envanterinde yer alması planlanan ve ilk atış gösterimini Nisan 2017’de gerçekleştiren ‘HÜRKUŞ-C Hafif Taarruz Uçağı’, ‘ANKA İnsansız Hava Aracı Sistemi Silah Entegrasyonu’nun yanı sıra teknolojik yönden bağımsız bir hava gücü olma yolunda çok önemli bir adım olarak değerlendirilen ve tasarım çalışmaları hızla ilerletilen Milli Muharip Uçak ve T625 Genel Maksat Helikopteri projeleriyle küresel bir marka olma yolunda hızla ilerliyor.”
 

Aynı başarıyı uzay alanında elde etmek için birikim ve altyapılar edinildi


Son 10 yılda geliştirdiği özgün ürünlerle havacılık alanında dünyada söz sahibi olan şirketin, aynı başarıyı uzay alanında elde etmek için de önemli birikim ve altyapılar edindiği belirtilen açıklamada, TUSAŞ’ın GÖKTÜRK-1/2/3 ve TÜRKSAT 6A projeleri kazanımlarına ilave olarak, USET Merkezi yatırımı ile uzay sistemleri montaj, entegrasyon ve test hizmetleri sağlayan uluslararası bir oyuncu haline geldiğinin altı çizildi.
 

“SAVUNMA VE HAVACILIK SANAYİSİ İHRACAT ŞAMPİYONU”
 

Açıklamada, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yapılan değerlendirmelerde 2011’den bu yana “savunma ve havacılık sanayisi ihracat şampiyonu” unvanını elinde bulunduran TUSAŞ’ın bu yıl ayrıca “TİM İlk 1000 İhracatçı Listesi”nde de ilk 20’de yer aldığına dikkat çekilerek, “Bir platform üreticisi ve entegratör olarak yılda 1 milyar dolarlık ve 10 yıl içinde öngörülen 10 milyar dolarlık cirosuyla TUSAŞ, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracata ulaşma hedefinde önemli rol oynayacak.” değerlendirmelerine yer verildi. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil de, kuruluş yıl dönümüne ilişkin, “1970’li yıllarda başlayan ‘Kendi uçağını kendin yap’ uyanışıyla birlikte, 1974 yılında ülkemizin havacılık alanında kabiliyet kazanması için, bu topraklarda gökyüzüne uzanan bir umut olarak yeşertilen TUSAŞ, bugün yüzde 100 milli sermayesiyle uluslararası platformlarda kendi ürettiği ürünlerini sergilemenin, dünyanın en büyük havacılık firmaları ile yaptığı iş birlikleriyle de ülke ihracatına katkı sağlamanın gururunu yaşıyor. Türk havacılığının yükselmesine katkı sağlayacak TUSAŞ, uzun yıllar boyunca nice projelere imza atacak.” ifadelerini kullandı.
 

Strateji; yine borcu borçla ödemek!

3 ayda 32 milyar lira iç borçlanma yapacak

Hazine Müsteşarlığı, Temmuz-Eylül 2017 dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisini açıkladı. Buna göre, Hazine, söz konusu dönemde 24.2 milyar liralık iç borç servisine karşılık, 32.1 milyar liralık iç borçlanma gerçekleştirecek. Hazine Müsteşarlığının Temmuz-Eylül 2017 dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisine göre, Temmuz’da 11.2 milyar liralık iç borç servisine karşılık 15.1 milyarlık, Ağustos’ta 6 milyarlık iç borç servisine karşılık 7.9 milyar liralık, Eylül’de ise 7 milyar liralık iç borç servisine karşılık 9.1 milyar liralık iç borçlanma yapılması öngörülüyor. Temmuz’daki iç borçlanmanın 12.6 milyar lirası piyasadan, 2.6 milyarı kamuya satışlardan, Ağustos’taki iç borçlanmanın 4.9 milyarı piyasadan, 1.9 milyarı kira sertifikasından, 1.2 milyarı kamuya satışlardan; Eylül’deki iç borçlanmanın ise 7.3 milyar lirası piyasadan, 1.8 milyar lirası ise kamuya satışlardan oluşacak. Hazine, söz konusu dönemde dış borçlanmaya gitmeyecek. Bu dönemde 14 ihale ve 1 doğrudan satış gerçekleştirilecek.
 

3 AYDA 40.6 MİLYAR LİRA ÖDENECEK

 
Temmuz’da 20.8 milyar lira, Ağustos’ta 7.9 milyar, Eylül’de 11.9 milyar olmak üzere söz konusu dönemde toplam 40.6 milyar liralık ödeme yapılacak. Bu ödemenin 16.5 milyar lirası dış borç servisinden oluşacak. Öte yandan, Temmuz’da 5.7 milyar lira, Eylül’de ise 2.8 milyar lira nakit bazlı faiz dışı denge, özelleştirme gelirleri, 2B satış gelirleri, TMSF’den sağlanan gelirler, devirli-garantili borç geri dönüşleri, kasa banka değişimi ve kur farkı kalemlerini içeren finansman geliri hedefleniyor.

Tüketicinin 'elektrik açma-kapama bedel' zaferi

Yeni taşındığı eve gelen elektrik faturasındaki "açma-kapama bedeline" itiraz eden tüketiciyi mahkeme haklı buldu.

Yeni taşındığı eve gelen ilk elektrik faturasında yer alan "açma-kapama bedeline" itiraz eden tüketicinin 2 yıllık hukuk mücadelesi zaferle sonuçlandı.
 
Kayseri 2. Tüketici Mahkemesinin verdiği emsal karara göre, elektriği borcundan dolayı kapatılmamasına rağmen elektrik faturalarında yer alan "açma-kapama bedeli" ile karşılaşan tüketiciler, geriye dönük 10 yıl içinde ödedikleri bu bedeli geri alabilecek.
 
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, elektrik faturasındaki kalemler arasında, Türkiye'deki 21 elektrik dağıtımı şirketince haksız şekilde alınan "açma kapama bedeli"nin de olduğunu ifade etti.
 
Bu bedelin iptali için örnek bir karara imza atıldığını aktaran Şahin, şunları kaydetti:
 
"Bu haksız kazançtan kastımız elektrik borcunu ödemeyip, faturayı yatıramayanların karşılaştığı bedel değil. Önceki kiracı borcunu ödeyip, elektriği kapatıyor. Yeni kiracı geldiğinde bu kişiden 'açma -kapama bedeli' alınıyor. 2 yıl önce bize gelen bir tüketicimiz yeni taşındığı evine gelen ilk elektrik faturasında 'açma-kapama bedeli' adı altında faturasında 24 liralık bir bedel bulunduğunu ve buna itiraz etmek istediğini söyledi. Tüketicinin talebi üzerine elektrik şirketine gittik ve derdimizi anlattık. Tüketicinin bir borcu söz konusu değildi. Şirket bize 'bu bedeli hep alıyoruz.' cevabını verdi. Bunun üzerine hakem heyetine başvurduk. Hakem heyeti de itirazımızı reddetti. Bu kararı temyiz ettik ve tüketici mahkemesine başvurduk. İki yılın sonunda mahkeme bunun yasal olmadığına, hukuksuz bir tahsilat olduğuna karar verdi. Ancak elektrik kullanılırsa ve tüketici borcunu ödemez de elektriği kesilirse bu paranın alınabileceğine karar verdi. Mahkeme bu hukuksuzluğu tescil etti. Tüketici bu ödemiş olduğu bedeli yasal faiziyle geri alacak. Ayrıca yapılan masraflar da elektrik kurumunca ödenecek."
 
"Geriye dönük 10 yıl için başvurulabilir"
Şahin, bu emsal karardan sonra borcu olmamasına ve elektriği kesilmemesine rağmen "açma-kapama bedeli" ödeyen tüketicilerin hakem heyetlerine başvurabileceğini belirtti.
 
Tüketicinin dikkatinin ve itirazının yaklaşık 80 milyonu etkilediğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
 
"Bu karardan sonra tüketici geriye dönük 10 yıl için hakem heyetine başvurarak ödediği bu bedeli geri alabilir. Bundan tapulu ev alıp elektrik aboneliğine başvuran ancak 'açma-kapama bedeli' ile karşılaşanlar ile yeni bir eve taşınanlar yararlanabilir. Ayrıca daha önceki kiracının borcu yeni aboneyi bağlamaz. Yeni abone depozitosunu öder, abone olur. Öte yandan 'açma-kapama bedeli' değişiyor. Kimi yerde 20 lira kimi yerde 50 lira. Her dağıtım şirketi kendi kafasına göre bir ücret talep ediyor. Duyarlı tüketicimiz sayesinde haksız bir kazancın önüne geçildi. Bu sorunu yaşayan herkes bu tüketici sayesinde bu bedeli ödemekten kurtulacaktır. Bizler genelde faturalarda detaya bakmıyoruz, toplam borca bakıp ödüyoruz. Halbuki ciddi yanlışlar yapılıyor. Evimize en fazla beş fatura geliyor, bunlara birer dakika baksak beş dakika sürer. Bazen bu detaylara bakmadığımız için gereksiz bedeller ödüyoruz. Karşılaştığımız bir haksızlık varsa buna itiraz edersek hakkımızı alırız."

Türkiye’nin en büyüğü yine TÜPRAŞ oldu

Türkiye’nin en büyük 500 şirketini belirleyen Fortune 500 listesi açıklandı. Türkiye 2017 sıralamasında TÜPRAŞ 34,8 milyar lira net satış geliriyle listenin ilk sırasında yer aldı. Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) 32,9 milyar lira net satışla ikinci, OMV Petrol Ofisi ise 30,7 milyar lira satış geliriyle üçüncü sırada yer aldı.

Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ), Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin belirlendiği Fortune 500'de, 34,8 milyar liralık net satış geliriyle birinci oldu.
 
Finansal kurumlar ve holding şirketleri dışındaki tüm sektörleri kapsayan Fortune 500 Türkiye araştırmasının sonuçları Fortune Türkiye yetkililerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda açıklandı.
 
Türkiye'de imalat, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerini kapsayan Fortune 500 Türkiye çalışması, son dokuz yılda olduğu gibi, bu yıl da CRIF ve kardeş kuruluşu Dun & Bradstreet Türkiye ile birlikte hazırlandı.
 
Sonuçlara ilişkin bilgi veren Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros, TÜPRAŞ'ın 34,8 milyar liralık net satış geliri ile listenin ilk sırasında yer aldığını duyurdu. Toros, TÜPRAŞ'ın hemen arkasından Enerji Piyasaları İşletme AŞ'nin (EPİAŞ) 32,9 milyar liralık net satışla ikinci, OMV Petrol Ofisi'nin de 30,7 milyar lira satış geliri ile üçüncü sırada yer aldığını söyledi.
 

FORTUNE 500'DE İHRACATIN HIZI YAVAŞLADI

 
Sonuçlara göre, geçen yıl listenin ilk sırasında bulunan BOTAŞ ise 29,6 milyar liralık net satışla dördüncü sırada yer aldı. Listede yer alan 500 şirketin toplam net satışları yüzde 9,4'lük artışla 930 milyar 885 milyon liraya yükseldi. 250,3 milyar lira satış gelirine sahip Fortune 500 Türkiye'nin ilk 10 şirketinin sektörel ağırlığı geleneği bozmayarak petrol ve enerji sektörü oldu. Listenin 500'üncü sırasında bulunan şirketin net satışı 315,1 milyon lirayı buldu.
 
Fortune 500 Türkiye şirketlerinin net karı yüzde 48,5 artarak 42 milyar 548 milyon liraya yükseldi. Şirketlerin esas faaliyet karı yüzde 30,24'lük artışla 71 milyar 240 milyon liraya çıkarken, finansal giderleri yüzde 10,43'lük artışla 50 milyar 317 milyon lira oldu.
 
Türkiye'nin en büyük şirketlerinin toplam ihracatı yüzde 6,74 artarak 220 milyar 752 milyon lira oldu. İhracat TL bazında artmasına rağmen dolar bazında yüzde 3,86 düşüş kaydetti.
 
Listede yer alan 393 şirket ihracat yaparken, 107 şirketin satışlarının tamamını yurt içinden elde etti. En fazla ihracat gerçekleştiren ilk beş şirkete bakıldığında Türk Hava Yolları (THY) listenin hazırlandığı 10 yılda hep ilk sıradaki yerini korurken, THY 2016 yılında 24,9 milyar liralık hizmet ihracatı gerçekleştirdi.
 
Listede 12,2 milyar liralık ihracatla Ford Otomotiv ikinci, 11,2 milyar liralık ihracatla Arçelik üçüncü sırada yer aldı. Tofaş, 9,8 milyar lira ihracatla dördüncü, Polimeks İnşaat ise 8,6 milyar liralık ihracatla listede beşinci sıranın sahibi oldu.
 

'SATIŞ GELİRLERİ 10 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDEKİ ŞİRKET SAYISI 20'YE YÜKSELDİ'

 
Listedeki 500 şirketin aktifleri yüzde 25,4'lük artışla 1,049 milyar liraya, öz kaynakları ise yüzde 19,2'lik yükselişle 405,1 milyar liraya çıktı. Verilen bilgiye göre, listeye bu yıl 79 yeni şirket gelirken, listede bulunan 183 şirketin satış geliri 1 milyar lira sınırını aştı.
 
Geçen yıl satış gelirleri 10 milyar liranın üzerinde olan şirket sayısı 17 iken, bu yıl sayı 20'ye çıktı. Listede 268 üretim, 123 ticaret, 81 hizmet, 28 inşaat şirketi bulunuyor.
 

'10 YILDA TURKCELL VE TÜRK TELEKOM İLK 10 LİSTESİNDEN DÜŞTÜ'

 
İlk defa 2007 yılında açıklanan listede 10 yıllık rakamlarda yaşanan değişimlere ilişkin bir analiz yapan Cüneyt Toros, 10 yılda Türkiye'nin en büyük şirketlerinin net satış gelirlerini yüzde 18,6 artırırken, Apple'ın 10 yılda dolar bazındaki ciro artışının yüzde 776,4 artırdığına işaret etti.
 
Bu anlamda inovasyon ve dijital dünyaya uyumun önemine dikkati çeken Toros, şirket bazında bakıldığında 10 yıllık süreçte majör değişikliklerden bahsedilemese de yaşanan değişimi şöyle özetledi:
 
"Sektörel bazda bakıldığında 2007 yılında 5 tane petrol ve enerji şirketi, 2 bilgi iletişim şirketi, motorlu kara taşıtlar, otomotiv, elektrikli ev aletleri şirketlerimiz vardı ilk 10'da. Bu seneye baktığımızda petrol ve enerji şirketlerinin sayısı 7'ye çıktı. 5 sektörde faaliyet gösterirken 4 sektöre düştü ilk 10'daki şirketlerin dağılımı. Petrol ve enerji şirketlerinin ağırlığı daha fazla artarken, en hızlı büyüyen şirketler hikayesinde BİM var. Turkcell, Türk Telekom gibi şirketler de ilk 10 listesinden düştüler, ikinci 10'a indiler."
 

'İSTİHDAM YENİDEN ARTIŞ TRENDİNE DÖNDÜ'

 
Toros, bu yılki listede üretim şirketlerinin cirosunun geçen yıla göre yüzde 6,4 arttığını belirterek, üretim dışı şirketlerin cirosunun ise yüzde 11,6 yükseldiğini söyledi. İhracatın TL bazında yüzde 6,74 artmasına rağmen dolar bazında yüzde 3,86 azalış kaydedildiğine dikkati çeken Toros, istihdama ilişkin şu bilgiyi verdi:
 
"2016 yılında bir önceki yıla göre istihdamda artış sağlandı. 2014 yılından 2015 yılına Fortune 500 şirketlerinin istihdamında bir düşüş vardı ama 2016 yılında bu yeniden artışa döndü. 1 milyon 117 bin kişiyi istihdam ediyor şirketler, bu da yüzde 3'lük bir artışı ifade ediyor. İstihdamda yeniden artış trendine döndüğümüzü söyleyebiliriz.
 
Fortune 500 firmalarının üretim sektöründe faaliyet gösterenlerinin istihdamı yüzde 3,47 daralırken, ticarette yüzde 2,40, hizmette yüzde 9,43 artış var. İstihdamda asıl artışı getiren inşaat sektörü. İnşaat sektörünün istihdam artışı yüzde 14,79. İnşaatta istihdam artıyor ama üretimde ne yazık ki düşüyor. "
 

LİG ŞAMPİYONU KARDA DA İPİ GÖĞÜSLEDİ

 
Bu yıl ki listede Fenerbahçe üç büyük kulüp arasında 548 milyon 229 bin liralık net satış geliri ile birinci olurken, Galatasaray 508 milyon 853 bin lira ile ikinci sırada, Beşiktaş ise 407 milyon 548 bin lira ile üçüncü sırada yer aldı.
 
Buna rağmen faiz ve vergi öncesi kar-zararda Beşiktaş 37,3 milyon lira kar ile birinci, Galatasaray 35,3 milyon lira ile ikinci sırada yer alırken Fenerbahçe ise 22,6 milyon lira zarar açıkladı. En fazla istihdam sağlayan kulüp ise 627 kişi ile Galatasaray oldu, net satışlarını en çok artıran kulüp de yüzde 82,9'luk artış ile Beşiktaş oldu.

30 Haziran 2017 Cuma

Brüt dış borç 412 milyar dolar!

Türkiye’nin brüt dış borç stoku, Mart sonu itibarıyla 412.4 milyar dolar, net dış borç stoku ise 266.7 milyar dolar oldu.

Hazine Müsteşarlığı, 31 Mart itibarıyla brüt ve net dış borç stoku, Hazine garantili dış borç stoku ve kamu net borç stoku verilerini açıkladı. Bu dönemde Türkiye’nin brüt dış borç stoku, 412.4 milyar dolar oldu, stokun milli gelire oranı yüzde 49.1 olarak hesaplandı. Türkiye’nin net dış borç stoku da Mart sonu itibarıyla 266.7 milyar dolar olarak gerçekleşti, stokun milli gelire oranı yüzde 31.7 olarak kaydedildi. Öte yandan, aynı dönemde Hazine garantili dış borç stoku 12.4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
 

AB TANIMLI BORÇ 773 MİLYAR TL

Kamu net borç stoku, bu dönemde 232.1 milyar liralık hacme ulaşırken, stokun milli gelire oranı yüzde 8.7 olarak belirlendi. AB tanımlı genel yönetim borç stoku ise kayıtlara 772.7 milyar lirayla geçti, bu stokun milli gelire oranı yüzde 28.9 olarak hesaplandı.

29 Haziran 2017 Perşembe

OSTİM gözünü yerli otoya dikti

ATO Başkanı Baran, başkentin yerli otomobilin Ar-Ge çalışmalarıyla yedek parça ihtiyacını karşılayacak yeterlilikte olduğunu belirtti

OSTİM esnafı OSB'deki 5 bini aşkın işletmesinde yerli Otomobilin yedek parçalarını karşılamak için harekete geçti. Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, başkentin yerli otomobilin Ar-Ge çalışmalarıyla yedek parça ihtiyacını karşılayacak yeterlilikte olduğunu belirterek, "Ankara, yerli otomobili üretecek 'babayiğit'e, Ar-Ge çalışmaları yapacak, beyin ve yedek parçayı üretecek tedarikçi olmaya hazır" dedi.
 

YERLİ OTOMOBİL HAYAL DEĞİL

 
Yerli otomobil için görev paylaşımı yapılabileceğini ve Ankara'nın önemli bir rol oynayabileceğini belirten Baran, "Bugün ülkemiz, gerekli konsorsiyumu oluşturabilecek, pazar araştırması yapacak, doğru konsepti belirleyebilecek, özgün tasarımını geliştirebilecek, marka oluşturabilecek, pazarlamasını başarı ile gerçekleştirebilecek yeterliliğe sahiptir" ifadelerini kullandı.
 
Yerli otomobilin ekonomideki dönüşümün simgesi olabileceğine dikkat çeken Baran, "Ankara bu iş için biçilmiş kaftandır. OSTİM OSB'deki 5 bini aşkın işletmemiz tüm ülkeye hatta Ortadoğu'ya rüşdünü ispatlamış durumdadır. Yerli uçağa malzeme üreten göz bebeğimiz OSTİM yerli otomobilin ihtiyacı olan yedek parçaları üretir" dedi.

28 Haziran 2017 Çarşamba

“Süper” zenginlerin serveti 27 trilyon dolar!

Wealth-X raporuna göre, servetleri 30 milyon doları aşan kişi sayısı geçtiğimiz 12 ay boyunca yüzde 3.5 artarak 226 bin 450’i buldu. Böylelikle 226 bin kişi, dünya servetinin üçte birine sahip oldu.

Geçtiğimiz 12 ay boyunca dünyanın süper zenginlerinin sayısı arttı. Dalgalanan menkul kıymetler borsası ve küresel belirsizlik nedeniyle 2016 yılında yaşanan düşüş de tersine döndü.
 
Dünyanın en zenginlerini sınıflandıran veri tedarikçisi Wealth-X raporuna göre, varlıkları 30 milyon doların üzerindeki süper zengin kişi sayısı yüzde 3.5 arttı ve 226 bin 450 oldu. Süper zenginlerin toplam varlıkları da 27 trilyon dolara ulaştı. Süper zenginlerin kişi başına gelir ortalaması da böylelikle 119 milyon doları aştı.
 
Tüm dünyada bir yıl içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin tamamının 79 trilyon dolar civarında olduğu düşünüldüğünde, 226 bin 450 kişinin yaklaşık 7.5 milyar insanın yaşadığı dünya servetinin üçte birini kontrol ettiği ortaya çıkıyor. 2021 yılı itibarıyla söz konusu 27 trilyonun 35.7 trilyon dolara, dünya servetinin de 99 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor.
 

NEW YORK, LONDRA VE ÇİN

Listeye göre New York süper zenginlerin en fazla bulunduğu şehir olurken, şehrin metropolitan bölgesindeki süper zengin sayısı geçen yıla göre yüzde 9 yükselerek 8 bin 500 kişi oldu. Avrupa’da zenginlerin en yoğun olduğu şehir ise İngiltere’nin başkenti Londra oldu. Süper zengin sayısında Çin, sıralamada 3. sırayı aldı.

27 Haziran 2017 Salı

Otomatik BES'e yeni katılım 1 Temmuz'da

Türkiye genelinde 45 yaş altındaki 100-250 çalışanı bulunan özel sektör, 1 Temmuz'dan itibaren otomatik olarak Bireysel Emeklilik Sistemine katılacak. Bu kapsamda yaklaşık 1,5 milyon çalışanın sisteme katılması bekleniyor.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, ülke genelinde tasarrufların artırılması amacıyla 1 Ocak'ta başlayan Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) 45 yaş altındaki çalışanların kademeli olarak katılımı devam ederken, bu kapsamda önümüzdeki ay özel sektörden yaklaşık 1,5 milyon çalışan sisteme dahil olması bekleniyor.
 
BES'e otomatik katılım kapsamında ilk aşamada bin ve üzeri çalışanı olan özel sektör 1 Ocak 'ta memurlar (genel ve özel bütçeli idareler) ile 250-1000 çalışanı bulunan özel sektör, 1 Nisan 2017'de sisteme girerken, 100- 250 çalışanı olan özel sektör de 1 Temmuz itibarıyla sisteme katılım sağlayacak.
 
Özel sektörden yeni katılım sağlayacak çalışanlardan da prime esas kazancın yüzde 3’üne karşılık gelen tutarda BES kesintisi yapılacak.
 
Çalışanlar tarafından ödenen katkı paylarına, BES ile aynı koşullara tabi olarak yüzde 25 teşvik verilecek. 2 aylık cayma süresi sonrasında sistemde devam eden çalışanlara da ek olarak bin lira tutarında devlet katkısı sağlanacak.
 
Ayrıca emeklilik halinde hesabındaki birikimi yıllık gelir sigortasıyla almayı tercih eden çalışana, birikiminin yüzde 5’i kadar ilave devlet katkısı teşviki verilecek.
 
Öte yandan mahalli idareler ve KİT'ler ile 50-100 çalışanı olan özel sektör 1 Ocak 2018'de, 10-50 çalışanı olan özel sektör 1 Temmuz 2018'de, 5-10 çalışanı olan özel sektör ise 1 Ocak 2019’dan itibaren BES'li olacak.
 
Sistemde 2,6 milyon çalışan bulunuyor
Otomatik BES kapsamında 14 Haziran itibarıyla 1,1 milyonu kamu çalışanı olmak üzere toplam 2 milyon 595 bin 297 çalışan bulunuyor.
 
Sistemde mevcut toplam fon tutarı 508 milyon 451 bin 812 lirayı bulurken, bu tutarın yüzde 60’ına denk gelen 303 milyon 844 bin 861 liralık kısmı faiz içermeyen fonlarda, yüzde 40’ına denk gelen 204 milyon 606 bin 951 liralık tutar ise faiz içeren fonlarda değerlendiriliyor.

Kira gelirlerinde sigorta dönemi başladı

Herhangi bir sebeple kiranın ödenememesi durumunda mülk sahiplerinin haklarını koruyan kira sigortası, Türkiye'de aktif olarak kullanılmaya başlandı.

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Ray Sigorta'nın hayata geçirdiği Trink kira sigortasının satış organizasyonunu üstlenen Kuzey Sigorta’nın Genel Müdürü Derya Gülgeç, kiracının herhangi bir sebeple kirayı ödememesi durumunda mülk sahiplerinin haklarını korumaya yönelik sigorta poliçesinin 22 Mayıs 2017'de başlatıldığını bildirdi.
 
Mülk sahiplerinin öncelikli en önemli kaygısını gideren poliçenin, mülk sahipleri ve emlak ofisleri tarafından yoğun ilgiyle karşılaştığını ifade eden Gülgeç, "İlk 20 günün sonunda 814 mülk sahibi, 321 emlak ofisi çağrı merkezimizi arayarak bilgi aldı ve çok yüksek oranda ürün hakkında memnuniyetlerini bildirdi." dedi.
 
Gülgeç, uygulamanın, mevcut kiracısı olan mülkler ve yeni kiralama yapılan mülkler için mal sahibi ve kiracı bilgileriyle başvurulması sonucu başlatıldığını belirterek, şunları kaydetti:
 
"Poliçenin tanzimini takiben ilk 3 ay bekleme süresi bulunuyor. Hasarlı arabanın kaskosu yapılamayacağı gibi bu 3 ay bekleme süresi boyunca kira bedellerinin düzenli ödenmesi gerekli. Bekleme süresinin bitmesini takiben olası kiranın ve/veya kiraların ödenmemesi durumunda Trink kira sigorta poliçesi devreye giriyor ve ödenmeyen kiraları her ay düzenli şekilde mal sahibinin hesabına yatırıyor. Bunun yanında kiracının uhdesine düşen yine ödenmemiş aidat ve yönetim giderleri de poliçe kapsamında Ray Sigorta tarafından karşılanıyor. Trink kira sigorta poliçesi sadece bu teminatlarla da sınırlı değil. Abonelik sözleşmelerini üzerine geçirtmemiş kiracıların kullanımından doğan ve ödenmeyen, mülk sahiplerinin ödemek zorunda kalabileceği elektrik, su, doğal gaz gibi faturaları da ödüyor. Ayrıca, tüm bu sürece ait tahliyeye kadar oluşan hukuki masrafları ve avukatlık ücretini de üstleniyor."
 

"Emlak ofisleri, kiralamalarını hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecek"

 
Derya Gülgeç, Trink kira sigortasının, ödenmeyen kiranın yüzde 100'ünü mal sahibine öderken, faturalar ve hukuki masrafları poliçede yazılı limitler doğrultusunda karşıladığını belirterek, "Trink kira sigortasının primi aylık kira tutarının yaklaşık yüzde 65'i oranında bir orana tekabül ediyor. Yani bin lira aylık kirası olan bir mülkün yıllık sigorta primi 650 lira civarında tutuyor. Mal sahipleri isterlerse bu tutarı 9 taksitle ödeyebiliyor." diye konuştu.
 
Gülgeç, emlakçıların kiralamada yaşadığı başlıca sorunların, mülk sahiplerine kiracı beğendirememe, mülk sahiplerinin öne sürdüğü kefil, teminat mektubu ve peşin kira gibi şartlar olduğunu belirterek, şunları aktardı:
 
"Dolayısıyla emlakçıların işi zorlaşmakta, sirkülasyon düşmekte ve bu gayrimenkuller uzunca bir süre boş kalmaktadır. Emlak ofisleri, kira sigortası sayesinde portföylerindeki mülklerin kiralamalarını hızlı bir şekilde gerçekleştirebileceklerdir. Bu sayede mülk sahiplerinin yeni bir emlak ofisi arayışında bulunmalarının önüne geçeceklerdir. Mülk sahiplerinin kiralarının güvende olmasından ve sigorta şirketinin adeta kefil konumunda bulunması bu operasyonu çok hızlandıracak ve rahatlatacaktır. Diğer taraftan kiralama sürecini yöneten emlak ofislerinin, hukuki sorumlulukları bulunmamasına rağmen kiralarını tahsil edemeyen mülk sahipleri nezdinde ciddi bir mesleki sorumlulukları bulunmaktadır. Sonuçta kiracıyı onlar bulmuşlardır. Kısacası, bu sorumluluktan da kurtulan emlakçılar müşteri memnuniyetini arttıracak ve bölgesinde yeni müşteri kazanımında fark yaratacaklardır."
 

"Ev sahiplerinin kiracı bulma, kira alamama sorunu ortadan kalkacak"

 
Gayrimenkul bilgi ve pazarlama platformu Zingat.com'un Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Kayhan da kira sigortasının başta ABD olmak üzere gelişmiş tüm Avrupa ülkelerinde yıllardan beri uygulandığını bildirdi.
 
Kayhan, artık Türkiye'de de aktif olan bu uygulama ile gayrimenkul sahipleri ve kiracıları arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı ilerleyeceğini, böylelikle iki taraf arasındaki güven ilişkisinin güçleneceğini, ev sahiplerinin kiracı bulma, kira alamama gibi sorunlarının ortadan kalkacağını söyledi.

25 Haziran 2017 Pazar

para oyunu psiko siber savaş kitap özeti

insanlık takastan paraya paradan altına altıntan paraya paradan finansa finanstan armegedona faiz ile uzun ince bir yolun sonuna doğru gidiyor

dördüncü dünya savaşı nın silahları ateş kusan makineler olmayacak ülkelerin paraları altın stokları ile mali analistler genetik ve biyo mühendisler bilgisayar hackerları cephenin en önünde yer alacak

eloktronik büyük birader gönderdiğimiz ve aldığımız her e-postayı okuyabilir cevrimiçi ve çevrimdışı faliyetlerimizin hepsine göz atabilir servis sağlayıcılar ile otoriteler hangi ağ sitelerini ziyaret ettiğimizi belirleyebilir hatta banka kartları ve diğer eleoktronik kayıt formları sayesinde coğrafi alanı ve tarihi tespit edebilir düşünce polisi interneti çok avantajlı olarak kullanabilir gönderdiğimiz ve aldığımız fax mesajları tespit edebilir aklınıza gelmedik yöntemlerle cep ve sbit telefonlarınızı dinleyebilirler.

son yüzyıla baktığımızda dünya ekonomisinin en az üç ana dönem kur savaşı yaşadığı anlaşılıyor
1. kur savaşı  1921-1936 --15 yıl
2.kur savası    1967-1987--20 yıl
3. kur savaşı   2010.....

waterloo savaşından (1813-1815) bu yana para ve küresel finans endüstrisine hükmeden dar bir elit gurup bütün küresel savaşlarda na karakterlerden biridir

parayı ve parayı kontrol eden güç merkezlerinin ahlaki yapısını anlamadan onların ahlaki ahlaki inanç ve değerlerinden beslenen dünyanın siyasi gelecek tasavvurlarını tam kavrayamayız

savaşı anlamamız için politikaları anlamamız gerekiyor aynı zamanda savaş yöntemlerinin sürekli olarak değiştiğinide anlamak zorundasınız

1944 de başlayan ve 1971 den itibaren karşılıksız basılan dolar merkezli milletler arası ödemeler sistemin takip ettiği yol sürdülebilir bir yol değildir yani önümüzdeki orta vadeli bir zaman diliminde sistem çökecektir.

1978 washington mutabakatından bu yana insanlığın yaşamış olduğu değişimlerin değişim ve dönüştürmelerin dışında bütün yeryüzünün para oyunlarıyla başka bir dünya olarak yeniden kurgulanma gayretlerine şahitlik etmekteyiz bilgisayar oyunları çizgi filmler hollywod merkezli büyük yapımcıların çektiği filmler ve her neviden medya vasıtalarıyla kolay para kazanma vurgusuyla yeni nesiller için tasarlanmış yeni gerçeklik hazırlanıyor

unutmayalım her ekonominin bir siyaseti her siyasetin bir ekonomisi vardır tek açıdan bakmak rakiplerin -düşmanların niyetini anlamaya çalışırken kara dul un ağına düşmeye sebep olabilir.

nükleer silahların gerçek operasyon değerini yitirmiş korkutucu raf süsleri haline geldiği günümüzde finansal savaş ve dünyanın ilgisine çekecek hiper aktif bir silah haline gelmiştir bunu sebepi finansal savaşın tamamen manuple silmesi

1971 den beri karşılıksız basılan bütün dünyada bütün dünyada ülkelerin paraların parası olan abd doları açık ve net anlatımla birinci ve ikinci sanayi devrimine dayalı dünya medeniyetinin ortak parasıdır bu para abd hükümetinin iradesine dayalıdır başka herhangi bir şeye dayanmamaktadır

geçmişi yaklaşık 500 yıl öncesine dayanan batı emparyelizmi ve sömürgeciliği 1879 -1914 arası zirvededir.1800 yılında yeryüzündeki toprakların yüzde 35 i avrupalıların kontrolundeydi bu oram 1878 de yüzde 67 ye 1914 de yüzde 85 e yükselmişti bu durum sinema ve bilim kurgunu ortaya çıkmasıyla aşağı yukarı aynı zamana denk gelmektedir sonuç olarak hem sinema hemde bilim kurgu emparyelist ve sömürgeci pratiklerle söylemlerin içinde yer almış ve bunlardan etkilenmiştir etkileşeim çelişlili ve karmaşık olmakla beraber teknoloji olarak sinema batı medeniyeti ve ilerlemesinin tam manasıyla idoolojik anlatımına katkıda bulunmuştur.

2008 krizinin değerlendirmesi
fakir ailelere sonunda ödiyemez hale gelecekleri ayarlanmış ipotekli emlak satışları yapıldı
bu ailelerin ödiyemez hale gelmelerinin ne kadar süreceği üzerinde wall strett in eke leri ve onların emrindeki baholar bahis oynadılar
kurumsal yatırımcıların bu paketlere türev ürünleri para gibi dolaşıma sokmalarına izin verildi ve üstüne üstük geri ödeme yükümlülüğünü ve dünyanın en büyük sigorta şirketi aig ye sigortalıttılar aig bunlar için kuruş krşılık ayırmamıştı
böylesine cin operasyonlarından oluşan türev ürünler paketin borcu altında kalan zaten bilerek oyuna dahil olduğu anlaşılan aig battı
sonra başta aig olmak üzere batmsına göz yumulmayacak kadar büyük holdingler amerikan vergi mükelleflerinin paraları ve 1971 den beri karşılıksız basılan trilyonlarca dolardan ödenerek kurtarıldı

para dünyasındaki kara pazar ingiltere ve fransa arasında 1813-1815 de gerçekleşen waterloo savaşından günümüze devasa adımlarla gerçekleşmiştir internet ve ıt teknolojisindeki diğer gelişmeler para fon transferlerini takaslarını kolaylaştıran günümüzdeki gündelik faiz döviz ve diğer takasların toplamı 830 trilyon dolar olduğunu belirtelim ayrıca merkez hükümetlerin toplam borç stoku da 55 trilyon dolardır.

insanlık ve dünyamız son 250 yılın 25 yılında tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde dönüşüme yıkıma maruz bırakılmıştır gelecek 25 yılda şirketler ve devlet kurumlarında stratejik milli temelin muhtelif birimleri ve fonksiyonları daha karmaşık bulut sistemlerinin kontrolu altına girecek olup bireylerin her türden davranışları kayıt ve gözlem altına alınacaktır

silah teknolojilerinin geliştirilmesinde milletler arası hukuka göre sınırsızlık söz konusu değildir ama para ve finansal ogelerin sınırsızca kullanıldığı para savaşlarında bu ogeler hiç bir şekilde savaş unsuru sayılmamaktadır ve henüz milletler arası hukukta yer almamaktadır buna mukabil para ogeleriyle yürütülen finansal savaş konvelsiyonel silahlardan daha yıkıcı ve kitlesel ölümlere sebep olabilmektedir

günümüzdeki küçük seçkin bir grubun tanrının seçilmişleri eline geçen küresel merkez sermaye yine küçük ve seçkin bir kesimi finansal kurumlarında istihdam etmektedirler genellikler finansal analistler ve bilgisayar korsanları adıyla anılan ve zamanının çoğunu internette geçiren bu kişiler sifreciler güvenlikçiler ve finansal analistçiler hayatımızı her geçen gün daha yoğun şekilde etkileyen teknolojiyi olaganüstü şekilde işselleştirmedir buna mukabil diğerlerimizin onu hakkında pek bir şey hatta hiç bir şey bilmediği sanal operasyonların gerçekleriyle karşı karşıyayız net mafia adını verebildiğimiz bu dünyanın yaşama ve buluşma alanı sanal dünya burada para ve internet bilgisi her şey anlamına geliyor kırılmayacak şifre yok ise açılmayacak güvenlik duvarı yazılımı yok demektir bu ise para oyunun hacminin giderek büyüdüğü gibi işin içine istihbarat teşkilatlarını ülkeler arası ve şirketler arası finans ve istihbarat savaşını soktuğuanlamına geliyor.

Wall street önderliğinde dünya borsalarında 47990 şirket işlem görmekte ve 7,2 milyar insan bu oyuna dahil olmaktadır

abd bankerler amerikalıların ingilizlere açtıkları bağımsızlık savaşından 1775-1783 itibaren abd ye yavaş yavaş hakim olmuşlardır milli para basma işi ilk kez 1788 deki anayasaları tarafından merkezi hükümete verilmiştir bankerler sadece abd devletine borç vermiyorlardı 1904-1905 japonya rusya savaşında japonyo ya 200 milyon dolar borç vermişti

Osmanlı türkiyesinin 1838 balta limanı serbest ticaret antlaşması ile başlayarak 1854 ilk dış borç ve sonrası organize eden de dışarıda rothscild ailesi içeide ise enderun mekteplerinin yetiştirdiği devşirme dönme yarı milli yarı kimliği olmayan unsurlardır

Nathan Rothscild bir söyleminde üzerinde güneşin batmadığı imparatorluk olan ingiltere tahtına hangi kuklanın yerleştiği benim hiç umrumda değil ingilterenin para tedariki kimin elindeyse ingiltereyi o idare eder

ingiltere merkez bankası başkanı josiah stamp ın 1880-1941 dile getirdiği şu husus günümüzdeki para felaketini anlatması bakımından çok manidardır  modern bankacılık parayı yoktan var eder bankacılık adaletsizdir ve günahın içinde doğmuştur

Eğer abd halkı özel bankaların kendi paraları  üzerinde basma haklarına müsade ederse önce enflasyon gelecek sonra para arzı azaltılacak kamu harcamaları kısılacak vergiler arttırılacak deflasyon olacak bu gelgitlerde şirketler büyürken halk ellerindeki mülklerinden olur ve çocukları evsiz barksız uyanır ben banka kurumlarının bizim hürriyetimiz için ordulardan daha tehlikeli olduğuna inanıyorum (1895-1972 Edgar Hoover ABD fbı başkanı)

fed in 1913 yılında özlelleştirilmesinin arkasındaki şirketler aynı yıl çıkarılan kanunla gizli tutuldu amerikalı araştırmacılar son dönemde fed in ilk yıllarındaki özelleştirmesinin arkasındaki sermaye sahibi şirketler ortaya çıktılar söz konusu şirketlerinin arkasındaki birbirini tanıyan 300 dolayındaki hisse sahibi bulunmaktaydı işte fed in özelleştirilmeinin dokuzlusu
1 Rothscild ailesi-londra
2 Rothscild ailesi- berlin
3 lazard brothers berlin
4 ısrael seif italya
5 warburg ailesi hamburg
6 lehman brothers hamburg
7 goldman and sachs newyork
8 kuhn loeband co
9 Rocefeller ailesi new york


Abd başkanı ve kongrenin onayıyla israil her sene abd den hibe tarzında bir seferde defaten ödenen yardım alıyor ek ücretler söz konusu olduğunda hibe 4,3 milyar doları buluyor

yahudi kökenli bankerler abd lilerin ve siyonistlerin yönetimindeki mevcut israilin abd üzerindeki olaganüstü gücü ile politikaları sonucunda elde ettikleri dokunulmazlıkları neticesinde yaptıkları kanunsuzluklar dünya barışını bölge barışını ve insanlığı tehdit etmekte olup abd nin ekonomik ve sosyal çöküşünü hazırlamaktadır

artık devlet kurumları dışında özel istihbarat şirketleride mevcut bunlardan biri ısıght partners inc diğeri skype

ikinci dünya savaşında ve sonrasında kısaca 20. yüzyılda topyekün insanların zihinlerini kontrol etmek için oldukça detaylı teknolojiler geliştirdiler işbirlikçi aydınlar siyasetçiler ve medya ve para operasyonlarıyla bu gayretlerinde ciddi biçimde başarılı oldular.

ezoterik küresel bir akıl bağı ve köleleşririldiğinin bile farkında olmayan bir toplum meydana getiriliyor bu kitleler sosyalizim kapatalizim ve siyasal islam arasında bir fark olmadığını veya yahudilik hiristiyanlık ve islam ile yeni çağ dinini bile ayırt etmekten yoksunlar

artık birinci öncelik ülkeleri-şirketleri-bireyleri ve elbette geniş kitleleri sıcak savaş mermileri ile değil sanal dünyanın nükleer silahı internet ile ve para finans oyunlarıyla vurmaktı geniş kitlelerin ne oluyor şaşkınlığı içinde kim vurduya gittiği yeni bir küresel savaş mekanızması devredeydi artık.

Echelon başını abd nin nsa istaihbarat teşkilatının çektiği 1948 tarihli ukasa adıyla alınan bir anlaşmayla ingiltere -kanada-avustralya-ve yeni zellanda arasında kuruldu burada nasa öncelikli taraf ingiltere-kanada-avustralya-ve yeni zellanda ikinci taraf ve almanya japonya-norveç-güney kore-ve türkiye üçüncü taraf olarak sistemde yer alıyor echelon sisteminde süper bilgisayarlala konuyla alakalı anahtar kelimeler yüklenerek bu sözlerin geçtiği görüşmeler ve mesajlar yakalanıyor

ABD nin gücünün hala hissedilmesinin temel sebebi doların asimetrik gücü yani milletler arası ticarette ödemeler sisteminin anahtar parası olmasından kaynaklanmaktadır.

Para bir ödeme aracı abd doları ise milletlerarası ticaretin anahtar parası odeme aracıdır
Para özellikle 1971 den bu tarafa karşılıksız basılan ve hiçbir kritere dayanmayan dolar basımı ile bir sömürü aracına dönüştürüldü
Para özelliklede dolar küresel enflasyon oluşturmak için yeni dünya düzeninin bir silahı olarak kullanılıyor enflasyon ihraç ediliyor
Para küresel merkez sermayeyi  kontrol eden tanrının şeçilmişleri tarafından yürütülen kitleleri fakirleştirme köleleştirme mücadelesinde bir araç olarak kullanılıyor
Para paritelerini döviz kurlarını berilmek için akılalmaz metodlarla finansal operasyonlar yapılıyor ülkeler hedef alınıyor
Hiçbir krıtere bağlı olmayan abd dolarına bağlı diğer ülke paraları 1971 den bu yana dünya ekonomisinde kullanılıyor böylelikle karşılıksız basılan dolar ve buna bağlı ülke paraları durdulılamaz bir değer kaybı yaşıyorlar
sanal bir güçlü güçsüz para/paralar algısı oluşturuluyor eskiden paranın fonksiyonu iki mal arasında aracılıktı günümüzde bu tamamen değişti para siyasal ekonomik sosyal küresel poerasyonların temel vasıtası olarak kullanılıyor.

MİLİTARİZİM SAVAŞ VE ASİMETRİK SAVAŞLAR

savaş üretim mekanızması olmamakla beraber savaş küresel merkez finans sermayesi için üretim biçimidir çümkü bu yolla diğer milletlerin servetlerine el konulmaktadır şöyleki bu sureçte para sadece çalışanların ücretin ve emek ürününün bir soyutaması olduğu için uygun değerler üretilmediğinde reel olarak değer yitiir.Küresel merkez finans sermayesi bu kaybı karşılığı olmayan ödeme aracı basarak bankot matbaası çalıştıralak telafi eder bu enflasyon demektir paranın değer kaybetmesi devlet kontroluyle saklanır fakat elbette geçici bir süre için

KAPİTALİZMİN BÜNYESİNDE TAŞIDIĞI YARATICI YIKIM MÜZMİN KRİZ HASTALIĞI

ekonominin yüksek konjektur evresinde yani kriz devresinin ekonomik olarak gelişme gösterdiği safhada istihdam oranı yüksek ücretler ve fiyatlar genel düzeyi çıkıştadır tüketim mallarının fiyatları daha hızlı yükseldiğinden bu reel ücretlerinin düşüsü manasına gelir ve sonuçta enflasyon oranı yükselir
adına serbest piyasa denilen ama asla serbest olmayan pazarın doymasıyla üretim ve satışlar geriler karlar düşer
küresel merkez sermayeyi kontrol eden elitler oligarşisi küresel serbest piyasa kapitalizmin krizi dengelemenin bir çaresini savaşta görür asimetrik savaş metodları ve önleyici vuruş gibi onlara anti dönem devresi olarak hizmet eder bunun adı kriz yönetimidir
bu durum iç pazarda savaş savaş üretimi silah ticareti ve asgari hizmetler sebebiyle geçici bir sahte konjektür meydana getirir hedef ülkenin yakılıp yıkılması krizin bir sonraki krize kadar aşılmasının iki açıdan sağlayacaktır
savaşta yıkım
savaş sonrası yeniden inşa işi

TEK DÜNYA MERKEZ BANKASI VE TEK DÜNYA PARASI

güçlü ve güçsüz para ayırımı küresel merkez sermayeyi kontrol eden seçkinlerin kurguladığı londra city-wall street- washinton-basel-bruksel-singapurdan oluşan altı köşeli davut yıldızının haydutça bir aldatmacısıdır

FİLM ENDÜSTRİSİNİN SANAL GERÇEKLİK ALGI İNŞAASI VE MESİH-MEHDİ FİGÜRÜNÜN CİSİMLEŞMİŞ HALİ PARA

Neoliberalizmin postmodern dünyasında hollywod merkezli film endüstrisinin sanal gerçeklik algı inşaası ve yahudi hiristiyan teolojisindeki kurtarıcı mesih 7mehdi figürünün cisimleşmiş hali günümüzde paradır.

HARCANAN ENERJİ VE KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

günümüz dünyasında 7,2 milyar insan yaşamakta olup mevcut 200 yıllık batı medeniyeti kökenli birinci ve ikinci sanayi devrimlerinin entopropi faturasının vadesi gelmek üzere mevcut batı tipi endüstriyel hayat tarzını devam edebilmek için 200 yıl boyunca petrol kömür ve doğal gaz yakmak dünya atmosferine büyük miktarlarda karbondioksit salınmasına sebep oldu harcanan enerji güneşin radyant ısısının dışarı çıkmasını engelliyor ve hayatın geleceği adına potansiyel olarak tahrip edici sonuçlar meydana getiriyor

ÜÇÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİNİN BEŞLİSİ

1 yenilebilir enerjiye geçilmesi
2 her kıta-ülkelerdeki-bina stoklarının kendi bulundukları yerlerde yenilebilir enerji toplayabilecek mikro enerji santrellerine dönüştürülmesi
3 kesintli enerjileri depolamak için her binada ve alt yapı genelinde hidrojen ve diğer depolama teknolojilerinin uygulanması
4 her kıtadaki enerji şebekesini tıpkı internet gibi işleyerek enerji paylaşan bir şebeke ağına dönüştürmek için internet teknolojilerinin kulllanılması
5-ulaşım araçlarının akıllı kıtasal etkileşimli bir enerji şebekesi üzerinden elektrik alıp satabilen elektrikli ve yakıt hücreli araçlarla değiştirilmesi

BEYAZ YAKALILARDA AYAKTA KALACAK MESLEKLER

neticede beyaz yakalı çalışanlar içinde miüşterilerine veya birlikte çalıştıkları çevreye işe yarar ortak akıl verebilenler sanat üretme oyunculuk yapma fıkra anlatma proglam yazma liderlik etme analiz yapma bilim üretme yaratıcı olanlar gibi bizi insan yapan özeliklerle donanmış insanlar kazananlar sınıfında yer alacaktır