20 Kasım 2018 Salı

Kur’an ve ilim çalışmalarımız devam ediyor-2

KUR’AN VE İLİM seminerlerimiz ve çalışmalarımız günlük ve haftalık olarak devam ediyor, 988 ve 989’uncu haftalara da ulaştık, elhamdülillah… Birkaç haftadan beri, araya başka önemli konular girince, bu çalışmalarımızdan notlar aktarmadım; bu hafta aktaralım…
***
“Türkiye’de 15 Temmuz’da (önceki müdahalelere) benzer olay oldu. Sermeye ayarladı. Halk sokağa dökülecek, helikopterler bombalar yağdıracaktı. Türkiye iç savaşa girecek ve çevreden yapılacak saldırılarla Türkiye işgal edilecekti. Evet, halk sokağa döküldü ama Sermaye’nin planı işlemedi. Böylece Sermaye Türkiye’ye yenilmiştir.
Sermaye benzer oyunlarla Türkiye’ye başkanlık sistemini getirdi. Göreceksiniz, bu da Kur’an ehlinin lehine olacaktır. Şeriat yani gerçek hukuk düzenine giden yol açılmıştır. Anayasayı değil, geçmişte medeni kanunu veya herhangi bir kanunu bile değiştiremiyorduk.
Kur’an nazil olduğu zaman Kur’an hükümleri tam uygulanacak durum yoktu. Uygarlık henüz o seviyeye ulaşmamıştı. Kur’an önce insanlığı uygarlaştırdı. Bunu nasıl sağladı?
Kıyası ve icmayı insanlara öğretti. Böylece ilimde birden çok büyük adımlar atıldı. Fıkıhta ve gramerde insanlar anlayacak ve anlaşacak seviyeye yükseldiler.
Bugün Batılılarda Kur’an Arapçası seviyesinde bir dil yoktur, onda biri bile yoktur. Fıkıh alanındaki durumları da budur. Buna karşılık Batılılar sanayide ve ilimde büyük hamle yaptılar, uygarlığın meyvesini yaptılar. Bugünkü uygarlık böyle doğdu.
Merkezi olmayan şeriat uygarlığı bundan önce uygulanamazdı, uygarlık da oluşamazdı. Bu sebeple Allah Batı uygarlığını oluşturdu. İşçilik sistemindeki gelişmelerle Kur’an uygarlığı uygulanacak hale geldi. Teknolojide Batı yine üstünlüğünü koruyacaktır ama hukukta ise insanlık işçilik sisteminden ortaklık sistemine geçecek ve çok ileri bir ekonomi düzeni kurulacaktır. İnsanlık üçüncü binyılda ortaklık düzeninin tadını çıkaracaktır.
Bugün kimse bunlara rağbet etmiyor, AK Parti dâhil kimse kulak vermiyor...
Ne diyorlardı? Orduyu biz uslandırdık. Ordu darbesi artık son buldu demişlerdi. Ansızın uyandılar ve bir de baktılar ki orduda yine ayaklanma var! Yine ordu sayesinde AK Parti hâlâ hayatta. Ama yine uslanmadı, yine birçok alanda Sermaye’nin oyuncağı olmaya devam ediyor. Hala ordusuna olan saygısını gizliyor...”
***
“Kur’an’ı anlayarak okumaya çalışan ve onu anlayan herkese bu emir verilmiştir. ‘Qul/kavlet’ yani buna söyle, şuna söyle denmektedir. Rastladığın ve imkân bulduğun herekse söyle. Bir kimseye söyleme hakkının doğması için onu dinleyeceksin. Bu sebepledir ki bizim www.akevler.org’da herkese söyleme hakkını veriyoruz. Sorumluluk ona ait olmak üzere söylemekte yani yazmaktadır. Sonra siz bu seminerleri takip edenler; sizlerin de buradan anladıklarınızı anlatmanız gerekmektedir.
Kur’an’la ilgilenen insanlar gittikçe çoğalmaktadır. Kur’an’ı günümüzün sorunlarını çözecek şekilde anlama çabası henüz yaygınlaşmadı ancak ilgi arttıkça buraya gelinecektir.
İnsanın dört görevi vardır; düşünmek ve ona göre yaşamak, düşüncelerini başkalarına aktarmak ve neslini yaşatmak.
Nasıl insan doğar, sonra kendisi çocuk yaparsa; insan da önce öğrenir, sonra öğretir. Çocuk yapanlar borçlarını ödedikleri gibi öğrenenler de öğreterek borçlarını öderler. Bundan dolayıdır ki patentler (patent hakkı) yoktur, ücretli öğretme yoktur.
Çalışma merkezimiz Yenibosna’da her gün/akşam dersler yapılmaktadır. Kimse bir bedel karşılığı bunu yapmamaktadır. Arkadaşlar bir araya geliyor, en çok bilen yönetiyor, herkes katkıda bulunuyor. Başta bu seminerler görüşülüyor. Hatta görüşme esnasında ben sadece orada bulunuyorum. Dr. Lütfi Hocaoğlu okuyor. Ayrıca mukayeseli tefsir çalışmasını da yine bir ekip olarak çalışma arkadaşlarımız yapmaktadırlar... Sizler de okuyarak bu çalışmalarımızı takip ediyorsunuz. Katkınız olmalıdır. Size göre yanlış olanları düzeltmelisiniz, eksik olanları tamamlamalısınız. Daha başka katkılarınız da olabilir...” (Devamı var.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder